Vitra
New member
ERDOĞAN’IN MASASINDA HANGİ “U DÖNÜŞÜ” VAR? Murat Ehil, Erdoğan’ın üst üste gelen aksilikleri aşmak için U DÖNÜŞÜ yapabileceğini.. Hatta şimdiden buna hazırlandığını yazdı.
Döner mi?
Daha evvelki kıvrak hareketlerine bakınca, niye olmasın!
Ulusal Görüş gömleğini giydi, çıkardı, bir daha giydi..
Hikmetyar’la, Fethullah Gülen’le, Papa ile..
Trump’la, artık Biden’la..
Beşar Esad’la, daha sonra El Nusra ile..
Bir orta Kandil’le, şimdilerde Bahçeli ile..
Hepsiyle ve başka ayrı her biriyle dost oldu, düşman oldu.
Aslında Murat Yetkin’in yazısındaki U DÖNÜŞÜ bir siyasi ittifakı yada buluşmayı işaret etmiyor. Daha fazla göç siyasetinden ve telaffuz revizyonundan kelam ediyor.
Lakin siyaset kulisleri apayrı senaryolarla apayrı dönüşlerden dem vuruyor. Örneğin -belki de kasıtlı olarak yayılan söylentilere göre- iktidarın bir daha HDP’ye yönelmesi şaşırtan olmayacak.
Bir diğer ihtimal de Sedat Peker’in gündeme getirdiği üzere, FETÖ ile bir daha müzakere masasına oturulması.
İkisine de şaşırmam.
Her iki hareketin yol haritasının da ABD’de çizildiğini söyleyen olursa hiç şaşırmam.
Erdoğan’ı tanıyorsak, koltuğunu (saraylarını) kaybetmemek için her şeyi yapacağını kestirim edebiliriz.
Ancak….
birebir vakitte ne ANCAK!
*. *. *
O isim bir öteki seçeneğin daha masada olduğunu argüman ediyor:
“Erdoğan daha şimdiden “onurlu ve inançlı bir çıkış” için nabız yokluyor. Devr-i sabık yaratılmayacağından.. Tıpkı Trump üzere yarın gidip öbür gün “nerede kalmıştık” diye gayrete dönebileceğinden emin olursa.. Birinci seçimde sarfiyat, arkasında bıraktığı krizleri yerine geleceklerin sırtına yükler.. Ve son 20 yılda -TSK’dan Emniyet’e akademiden yargıya- oluşturduğu takımları DAHA GÜÇLÜ BİR GERİ DÖNÜŞ için seferber eder.”
*. *. *
Bu seçenek şimdilik “yangında basılacak” düğme üzere. Pekala gerçekten gün gelir de devreye sokulur mu? İktidar, devreye sokulması için ikna edilir ya da sıkıştırılır mı? Diyelim ki oldu, daha sonrasında meskendeki hesaplar çarşıya uyar mı?
Kim bilir!
Ancak şu bir gerçek: Erdoğan siyasi hayatının en sıkışık devrinde. Üstelik daha sonrasının daha düzgün olacağına da yandaş medyadaki üç beş ismin ve Erdoğan’a körü körüne bağlı seçmenlerin haricinde inanan çıkmaz.
Saray’ın art bahçesindeki endoktrinasyon uzmanlarının yazılarını boş verin.
İşverenlerinin dahi okumadığı o yazılar gerçeği örtme eforunun zavallı eserleri.
Temel raporları başka!
Masaya dataları koyuyorlar. AKP’nin nasıl oy ve kan kaybettiğine dair araştırmaları yorumluyorlar.
daha sonra? daha sonra ne olabilir ki! Bazıları FETÖ’yü hatırlatıyor. Bazıları YİNE AÇILIM diyor.
Her ikisinin de Washington’un ve Pentagon’un onaylayacağı -hatta tahminen şimdiden onayladığı- dönüşler olduğunu söylemek yanlış olmaz herbiçimde.
Gerçekten, Ankara’daki kaynayan kazanı anlatan o isim, malum adresleri hatırlatıp şöyleki diyor:
“Erdoğan’ın kendi tabanına bile aykırı düşen Taliban iletilerinde asıl muhatap ABD. Biden’a ‘ben Afganistan’da senin askerlerinin ve dostlarının inançlı tahliyesini sağlayayım, daha sonrasında vekaleten devrede olayım, sen de benim yanımda ol.”
Dayanaktan kasıt, SARAY’DAN İNANÇLI TAHLİYE olabilir mi? Ve
*. *. *
Başta iktisat, içeride ve dışarıda hiç bir kritik data Erdoğan lehine değil.
Haftada bir “ŞAHLANIYORUZ” demesine bakmayın. Çok lakin epey sıkışık durumda.
Düşünün, Sedat Peker çıkıp -aynı vakitte Erdoğan’ın kara kutusu denilen Mücahit Aslan’ın ismini yekten vererek- “AKP ile FETÖ mahrem görüşmeler yapıyor” diyecek.. Saray’dan yahut yandaş medyadan kimse feryat figan yalanlamayacak! Küfür kıyamet saldırmayacak! O kadar da değil; 28 Şubat davasındaki generaller cezaevine gönderilerek FETÖ’ye çiçek gönderilecek..
Son günlerde HDP dikkat cazibeli halde hakaret sağanağı haricinde tutulacak! Günlük SALDIRILACAKLAR LİSTESİ neredeyse CHP ve genel lideri ile sonlandırılacak.
Ve ayrıyeten, Erdoğan’ın, oyu yüzde 6-7’lere inmiş Bahçeli’nin elini bırakmayacağına inanmamız beklenecek!
Nereye, ne vakit, nasıl döner bilmiyorum ancak yakında hakikaten bir U DÖNÜŞÜNE, dahası İNANÇLI ÇIKIŞ bildirilerine şahit olursak şaşırmayalım!
“Ya muhatapları” diyeceksiniz.
Evet, onlardan kelam etmedim. Çünkü biliyorum ki her iki cephede de Erdoğan elini açmadan renk vermeyecekler, vermezler.
Onlar da bizler üzere dikkat kesilmiş Erdoğan’ı izliyor.
Fragman bu kadar!
Devamı haftaya!!!
Döner mi?
Daha evvelki kıvrak hareketlerine bakınca, niye olmasın!
Ulusal Görüş gömleğini giydi, çıkardı, bir daha giydi..
Hikmetyar’la, Fethullah Gülen’le, Papa ile..
Trump’la, artık Biden’la..
Beşar Esad’la, daha sonra El Nusra ile..
Bir orta Kandil’le, şimdilerde Bahçeli ile..
Hepsiyle ve başka ayrı her biriyle dost oldu, düşman oldu.
Aslında Murat Yetkin’in yazısındaki U DÖNÜŞÜ bir siyasi ittifakı yada buluşmayı işaret etmiyor. Daha fazla göç siyasetinden ve telaffuz revizyonundan kelam ediyor.
Lakin siyaset kulisleri apayrı senaryolarla apayrı dönüşlerden dem vuruyor. Örneğin -belki de kasıtlı olarak yayılan söylentilere göre- iktidarın bir daha HDP’ye yönelmesi şaşırtan olmayacak.
Bir diğer ihtimal de Sedat Peker’in gündeme getirdiği üzere, FETÖ ile bir daha müzakere masasına oturulması.
İkisine de şaşırmam.
Her iki hareketin yol haritasının da ABD’de çizildiğini söyleyen olursa hiç şaşırmam.
Erdoğan’ı tanıyorsak, koltuğunu (saraylarını) kaybetmemek için her şeyi yapacağını kestirim edebiliriz.
Ancak….
birebir vakitte ne ANCAK!
*. *. *
O isim bir öteki seçeneğin daha masada olduğunu argüman ediyor:
“Erdoğan daha şimdiden “onurlu ve inançlı bir çıkış” için nabız yokluyor. Devr-i sabık yaratılmayacağından.. Tıpkı Trump üzere yarın gidip öbür gün “nerede kalmıştık” diye gayrete dönebileceğinden emin olursa.. Birinci seçimde sarfiyat, arkasında bıraktığı krizleri yerine geleceklerin sırtına yükler.. Ve son 20 yılda -TSK’dan Emniyet’e akademiden yargıya- oluşturduğu takımları DAHA GÜÇLÜ BİR GERİ DÖNÜŞ için seferber eder.”
*. *. *
Bu seçenek şimdilik “yangında basılacak” düğme üzere. Pekala gerçekten gün gelir de devreye sokulur mu? İktidar, devreye sokulması için ikna edilir ya da sıkıştırılır mı? Diyelim ki oldu, daha sonrasında meskendeki hesaplar çarşıya uyar mı?
Kim bilir!
Ancak şu bir gerçek: Erdoğan siyasi hayatının en sıkışık devrinde. Üstelik daha sonrasının daha düzgün olacağına da yandaş medyadaki üç beş ismin ve Erdoğan’a körü körüne bağlı seçmenlerin haricinde inanan çıkmaz.
Saray’ın art bahçesindeki endoktrinasyon uzmanlarının yazılarını boş verin.
İşverenlerinin dahi okumadığı o yazılar gerçeği örtme eforunun zavallı eserleri.
Temel raporları başka!
Masaya dataları koyuyorlar. AKP’nin nasıl oy ve kan kaybettiğine dair araştırmaları yorumluyorlar.
daha sonra? daha sonra ne olabilir ki! Bazıları FETÖ’yü hatırlatıyor. Bazıları YİNE AÇILIM diyor.
Her ikisinin de Washington’un ve Pentagon’un onaylayacağı -hatta tahminen şimdiden onayladığı- dönüşler olduğunu söylemek yanlış olmaz herbiçimde.
Gerçekten, Ankara’daki kaynayan kazanı anlatan o isim, malum adresleri hatırlatıp şöyleki diyor:
“Erdoğan’ın kendi tabanına bile aykırı düşen Taliban iletilerinde asıl muhatap ABD. Biden’a ‘ben Afganistan’da senin askerlerinin ve dostlarının inançlı tahliyesini sağlayayım, daha sonrasında vekaleten devrede olayım, sen de benim yanımda ol.”
Dayanaktan kasıt, SARAY’DAN İNANÇLI TAHLİYE olabilir mi? Ve
*. *. *
Başta iktisat, içeride ve dışarıda hiç bir kritik data Erdoğan lehine değil.
Haftada bir “ŞAHLANIYORUZ” demesine bakmayın. Çok lakin epey sıkışık durumda.
Düşünün, Sedat Peker çıkıp -aynı vakitte Erdoğan’ın kara kutusu denilen Mücahit Aslan’ın ismini yekten vererek- “AKP ile FETÖ mahrem görüşmeler yapıyor” diyecek.. Saray’dan yahut yandaş medyadan kimse feryat figan yalanlamayacak! Küfür kıyamet saldırmayacak! O kadar da değil; 28 Şubat davasındaki generaller cezaevine gönderilerek FETÖ’ye çiçek gönderilecek..
Son günlerde HDP dikkat cazibeli halde hakaret sağanağı haricinde tutulacak! Günlük SALDIRILACAKLAR LİSTESİ neredeyse CHP ve genel lideri ile sonlandırılacak.
Ve ayrıyeten, Erdoğan’ın, oyu yüzde 6-7’lere inmiş Bahçeli’nin elini bırakmayacağına inanmamız beklenecek!
Nereye, ne vakit, nasıl döner bilmiyorum ancak yakında hakikaten bir U DÖNÜŞÜNE, dahası İNANÇLI ÇIKIŞ bildirilerine şahit olursak şaşırmayalım!
“Ya muhatapları” diyeceksiniz.
Evet, onlardan kelam etmedim. Çünkü biliyorum ki her iki cephede de Erdoğan elini açmadan renk vermeyecekler, vermezler.
Onlar da bizler üzere dikkat kesilmiş Erdoğan’ı izliyor.
Fragman bu kadar!
Devamı haftaya!!!