Vitra
New member
Erdoğan Putin’i solladı. Putin havlu attı… Birinci sefer 2007 yılının mart ayında yazdım. daha sonra örnekler vererek bir dahaledim. 14 yıl olmuş…
Savım şuydu; Erdoğan’ın tek bir gayesi var. Putin üzere olmak. Putin kadar kuvvetli olmak., Putun üzere tek karar verici olmak.
İslam devleti oluşturmak istemiyor. dediğinin kanun olmasını istiyor.
özetlemek gerekirse Putinvari rejim kurma niyetinde.
10 yıl uğraştı, sonunda Allah’ın lütfu dediği 15 Temmuz darbe teşebbüsünün tüm nimetlerinden yararlanarak istediği sistemi kurdu…
Tek adamlığını ilan etti.
Putin oldu…
Geçen gün öğrendik ki, Putin’i bile sollamış. Putin, Erdoğan’ın yaptıklarını duyar duymaz ‘ yok artık daha neler tek adamlığında sonu var’ demiş olmalı!..
Erdoğan’ın yaptığını yapmam ülkemi batıramam, Merkez Bankası’na direktif vermemem, piyasayı kendi haline bırakırım mealinde konuşmuş!..
Merkez Bankası’na buyruk verme kademesine kadar iki otokratın seyahati birebirdi. Erdoğan Putin’i taklit ediyordu. Sıkıntı piyasaya müdahaleye kadar uzanınca Putin frene bastı, Erdoğan gaza yüklendi.
Erdoğan, eski iktisattan sorumlu yardımcısının değimiyle ‘ nas’ diyerek, ‘nas’ ı mazeret ederek finansal sisteme baltayla girdi. Putin ‘aynısını yaparsam Türkiye üzere olurum’ diyerek bir manada Saray’ın iktisat siyasetiyle dalgasını geçti!…
Türkiye üzere olmak!..
Putin bu sözlerle bize ne demek istedi?
BİR: Kur üzerinde köpük yaratıp, daha sonra o köpüğü gece yarısı alıp zengini daha güçlü, yoksulu daha yoksul yapmayacağını…
İKİ: Kendi yaratacağı krizi bir daha kendinin çözdüğünü söyleyerek ucuz muvaffakiyetler peşinde koşmayacağını…
Taahhüt etti…
Örtülü olarak kuru yükselten kimse indiren de odur bildirisi verdi.
Türkiye üzere olmayız telaffuzunun ardında yatan ana fikir bu.
Bir haftadır oynanan oyuna bakıyorum. Erdoğan’ın ‘bir gecede kur oyunun bozduk, Spekülasyonu bir saatte atlatıverdik ’ çeşidi demeçlerini okuyorum.
Mantıklı izah bulamıyorum.
Erdoğan’ın ‘ne yaptığımızı biliyoruz’ başlıklı demeçlerini dikkate alırsanız. Büyük kur oyununu Erdoğan’ın çevirdiğini rahatlıkla söyleye bilirsiniz…
Fakat niçin yaptı sorusunun cevabı yok!..
Zira kur dairenin dışına çıkıp savrulunca iğniçin ipliğe her şey zamlandı.
İki misli, üç misli…
hiç bir iktidar bunu istemez. Akaryakıtın yedi liradan on bir buçuk liraya çıkmasını hangi iktidar ister?
Bence olan bitinin sade anlatımı şu:
Saray’ın müthiş(!) iktisat danışmanları faizi indir, kur biraz yükselir. İsmine rekabetçi kur deriz. İhracatçının güzeline masraf, büyümeyi körükleriz fikrini ortayla attı.
Her geçen gün oy kaybeden Erdoğan ‘denize düşen yılana sarılır’ mantığıyla kabul etti. Kur beklediklerinin üzerinde artınca ‘ekonomik kurtuluş savaşı’ ilan etti. Algı operasyonuyla işi çözmeye kalktı.
Tutmadı, olmadı.
Kur denetimlerinden çıkınca da paramızı dolara vidalayarak örtülü faiz artışına gitti…
Hayır, bu biçimde olmadı diyen var ise, iktidar ne yaptığını bildiğini argüman eden çıkıyorsa, doları niye 18 liraya vurdurduklarını izah etsinler?
Edemezler!..
Otokrat Putin bile otokrat Erdoğan’a ‘bu kadarı fazla’ dedi…
Putin bile otokratlık yarışında havlu attı.
Biz daha ne diyelim!..
Savım şuydu; Erdoğan’ın tek bir gayesi var. Putin üzere olmak. Putin kadar kuvvetli olmak., Putun üzere tek karar verici olmak.
İslam devleti oluşturmak istemiyor. dediğinin kanun olmasını istiyor.
özetlemek gerekirse Putinvari rejim kurma niyetinde.
10 yıl uğraştı, sonunda Allah’ın lütfu dediği 15 Temmuz darbe teşebbüsünün tüm nimetlerinden yararlanarak istediği sistemi kurdu…
Tek adamlığını ilan etti.
Putin oldu…
Geçen gün öğrendik ki, Putin’i bile sollamış. Putin, Erdoğan’ın yaptıklarını duyar duymaz ‘ yok artık daha neler tek adamlığında sonu var’ demiş olmalı!..
Erdoğan’ın yaptığını yapmam ülkemi batıramam, Merkez Bankası’na direktif vermemem, piyasayı kendi haline bırakırım mealinde konuşmuş!..
Merkez Bankası’na buyruk verme kademesine kadar iki otokratın seyahati birebirdi. Erdoğan Putin’i taklit ediyordu. Sıkıntı piyasaya müdahaleye kadar uzanınca Putin frene bastı, Erdoğan gaza yüklendi.
Erdoğan, eski iktisattan sorumlu yardımcısının değimiyle ‘ nas’ diyerek, ‘nas’ ı mazeret ederek finansal sisteme baltayla girdi. Putin ‘aynısını yaparsam Türkiye üzere olurum’ diyerek bir manada Saray’ın iktisat siyasetiyle dalgasını geçti!…
Türkiye üzere olmak!..
Putin bu sözlerle bize ne demek istedi?
BİR: Kur üzerinde köpük yaratıp, daha sonra o köpüğü gece yarısı alıp zengini daha güçlü, yoksulu daha yoksul yapmayacağını…
İKİ: Kendi yaratacağı krizi bir daha kendinin çözdüğünü söyleyerek ucuz muvaffakiyetler peşinde koşmayacağını…
Taahhüt etti…
Örtülü olarak kuru yükselten kimse indiren de odur bildirisi verdi.
Türkiye üzere olmayız telaffuzunun ardında yatan ana fikir bu.
Bir haftadır oynanan oyuna bakıyorum. Erdoğan’ın ‘bir gecede kur oyunun bozduk, Spekülasyonu bir saatte atlatıverdik ’ çeşidi demeçlerini okuyorum.
Mantıklı izah bulamıyorum.
Erdoğan’ın ‘ne yaptığımızı biliyoruz’ başlıklı demeçlerini dikkate alırsanız. Büyük kur oyununu Erdoğan’ın çevirdiğini rahatlıkla söyleye bilirsiniz…
Fakat niçin yaptı sorusunun cevabı yok!..
Zira kur dairenin dışına çıkıp savrulunca iğniçin ipliğe her şey zamlandı.
İki misli, üç misli…
hiç bir iktidar bunu istemez. Akaryakıtın yedi liradan on bir buçuk liraya çıkmasını hangi iktidar ister?
Bence olan bitinin sade anlatımı şu:
Saray’ın müthiş(!) iktisat danışmanları faizi indir, kur biraz yükselir. İsmine rekabetçi kur deriz. İhracatçının güzeline masraf, büyümeyi körükleriz fikrini ortayla attı.
Her geçen gün oy kaybeden Erdoğan ‘denize düşen yılana sarılır’ mantığıyla kabul etti. Kur beklediklerinin üzerinde artınca ‘ekonomik kurtuluş savaşı’ ilan etti. Algı operasyonuyla işi çözmeye kalktı.
Tutmadı, olmadı.
Kur denetimlerinden çıkınca da paramızı dolara vidalayarak örtülü faiz artışına gitti…
Hayır, bu biçimde olmadı diyen var ise, iktidar ne yaptığını bildiğini argüman eden çıkıyorsa, doları niye 18 liraya vurdurduklarını izah etsinler?
Edemezler!..
Otokrat Putin bile otokrat Erdoğan’a ‘bu kadarı fazla’ dedi…
Putin bile otokratlık yarışında havlu attı.
Biz daha ne diyelim!..