Vitra
New member
Erdoğan kurdaki artışı olumlu buldu: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısı bitmiş oldu. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki görüşme 3 saat 15 dakika sürerken toplantının akabinde Erdoğan açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Sözlerime Cuma günü şahsen yerinde sevinçlerini paylaşacağım, İzmirli kardeşlerimle başlamak istiyorum. 30 Ekim’de İzmir’de acı bir zelzele yaşadık. ömrünü kaybeden vatandaşlarımıza bir kere daha Allah’tan rahmet diliyorum. Sarsıntısı birinci anından itibaren hükümet olarak tüm imkanlarımızla vatandaşlarımızın imdadına koştuk. Zelzele anından itibaren Bakanlarımızla, AFAD’la Kızılay’la ilgili tüm kurumlarımızla alandaydık. Meskenleri yıkılan vatandaşlarımızın bir an evvel yuvalarına kavuşturmak için harekete geçtik.
Yaşanan sarsıntının akabinde Elazığ’da 23 bin 677 konut, Malatya’da 6 bin 880 konut yaparak, bir yıl geçmeden vatandaşlarımıza teslim etmeye başlamıştık. İzmir’de de tıpkı süratte konutlarımızı inşa ettik. Hazırlıkları tamamlayarak yıkılan konutların yerine yeni konutların temellerini 22 Şubat’ta attık. Bayraklının 3 mahallesinde 7 başka bölgede bin 391 konut inşa ettik. İnşallah Cuma günü bu konut ve dükkanları vatandaşlarımıza teslim edeceğiz.
“İzmir’de de bir kelamımızı yerine getirmenin memnunluğunu yaşıyoruz”
İzmir’de inşa ettiğimiz konutlarımızı birinci 24 ayı ödemesiz, 216 ayı ödemeli olmak üzere 20 yıl vadeyle vatandaşlarımıza takdim edeceğiz. Aylık ödemeler 2+1 740 lira, 3+1 konutlarda 1020 liradan başlayacak. Maliyetinin fazlaca altı fiyatlarla mesken sahibi yapıyoruz. 19 yıl boyunca verdiğimiz kelamları tuttuysak hamdolsun İzmir’de de bir kelamımızı yerine getirmenin memnunluğunu yaşıyoruz.
“160-360 bin TL içinde mesken sahibi olacaklar”
İzmirli depremzedeler 160-360 bin TL içinde mesken sahibi olacaklar.
Türkiye geçtiğimiz 19 yılda demokraside ve kalkınmada epeyce büyük bir değişim hayatıştır. Bu değişimin tesirlerini insanlarımızın günlük haklarından, ülkemizin milletlerarası pozisyonuna kadar her yerde görmek mümkündür. Atılan her adımın gerisinde verilen büyük uğraş ve yapılan fedakârlıklar vardır. Çok partili siyasi hayatına geçtikten daha sonra tek parti faşizminden beklenen, vesayeti güçlendirmek isteyenler daima olmuştur.
birtakım kimi iktisat, siyasi kriz kimi bazı darbelerle milletimizin üstüne ağır yük bindiren bu sistemin ekonomik boyutları vardır. senelerca borçlanmak zorunda olan bir ülke olduk. Parlamenter sistemde hiç bir hükümetin bu şantaja karşı durabilecek gücü olamadığımız için ülkemiz siyasi istikrarsızlık batağına mahkum edilmiştir. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yardımıyla bu çabayı verebilecek azme ve imkana kavuştuk.
Yükselen enflasyon yahut fiyat artışlarıyla sonuçlan ekonomik kasvetler olağan olarak vardır. Fiyatlardaki sistemli artışı tabir eden enflasyonun olduğu yerde yatırım olmayacağı, üretim azalacağı, istihdam düşeceği için istikrarlar bozulur. Kurdaki yükselişe bağlı olarak kimi eserlerdeki fiyat artışı yatırım, üretim, istihdamı etkilemez. Tam bilakis kurdaki rekabet gücü yatırımda, üretimde, istihdamda artışa niye olur. Ülkemizdeki durum tam da budur.
Ülkemizde yaşanan durum, fiyat artışıdır. Velev ki enflasyon olsa bile dünyaya baktığımızda enflasyonu yenmek için ülkeler farklı prosedürler izlemişlerdir.
“Ekonomik kurtuluş savaşından da zaferle çıkacağız”
Ya büyümeden, üretimden, istihdamdan vazgeçecektik ya da çabayı sürdürecektik. Her vakit olduğu üzere çabayı tercih ettik. Ülkemizi bu denli tuzaktan, badireden nasıl çıkardıysak Allah’ın yardımı ve milletimizin takviyesiyle bu ekonomik kurtuluş savaşından da zaferle çıkartacağız.
Türkiye tahminen de tarihinde birinci kez kendi gereksinimlerine ve gerçeklerine uygun bir iktisat siyaseti izleme fırsatı elde etmiş.
“Hepsinin doruğuna bineceğiz”
Kurdaki yüksekliği mazeret ederek fahiş fiyat artışları yapanlara göz açtırmayacağız. Hepsinin doruğuna bineceğiz.
Siyaset faizinin düşük tutulmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Kurun piyasadaki hareketlerini takipte kararlıyız.
“Bankalarda ve yastık altında önemli bir döviz varlığı var”
Bireylerin döviz borcu değil, bankalarda ve yastık altında önemli bir döviz varlığı vardır. Kayda bedel döviz borcu olan şirketimiz de yoktur.
“Faiz sebeptir, enflasyon neticedir”
Faiz sebeptir, enflasyon sonuçtur. İktisat siyasetlerinin aracı olan faizin düzeyini belirleyecek olan ülkenin gereksinimleridir. Enflasyonun nakdî daralmalarla düşürebileceği kapalı ekonomiler haricinde hiç bir karşılığının bulunmadığını gördük. Mandacı iktisatçıların ülkemizi açlığa, yoksulluğa mahkum edecek siyasetleri reddediyoruz. Bunun yerine sıkıntılarımızı kendi tahlillerimizle aşacak adımlarını atıyoruz.
kuvvetli altyapı bu biçimde bir çaba için bize geçmişte hiç olmadığı kadar uygun bir yer sunmaktadır. Uyguladığımız siyasetlerle global finans çevrelerin, onların içerideki tetikçilerin şimşeklerini üzerimize çektiğimizin de olağan olarak farkındayız. Ülkemizin, milletimizin ekonomik kurtuluşu için bu çabayı vermemiz gerekiyor. Biz de bunu yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. İnşallah önümüzdeki aylardan itibaren bu siyasetin insanlarımızın günlük hayattaki tesirlerini görmeye devam edeceğiz.
Aşı olmayanlara davet
Türkiye olarak hamdolsun sıhhat hizmetlerinden aşıya kadar her hususta salgınla çaba çok âlâ bir yerdeyiz. Okullarda eğitim sürüyor, işyerleri çalışıyor. Sahip olduğumuz bu imkanları kullanmaya devam edebilmemiz için önlemi elden bırakmamız gerekiyor. Bizim yalnızca biraz daha dikkatli olup, ihtimamlı davranmaya gereksinimimiz var. Aşı olmayanların, aşısı eksik olanların bir an evvel sıhhat kuruluşlarına başvurması tavsiyemizi bir kere daha hatırlatıyoruz.
Ülkemizi bu musibetin düşünceli neticelerindan kurtulacağına inanıyoruz. Okullarımızda eğitim bir haftalık orta tatilin akabinde bugün başladı. Bu yılın sonuna kadar ülkemizde kütüphanesi olmayan okul bırakmamayı hedefliyoruz. İş gücü piyasamızın muhtaçlık duyduğu insan kaynağımızı süratle yetiştirmek için mesleksel eğitim merkezlerini daha faal kullanacak önlemlerimizi alıyoruz.
Yıl sonuna kadar mesleksel eğitim merkezi olmayan organize sanayi bölgesi bırakmamaya yönelik ağır bir çalışma ortasındayız. Attığımız bu adımların, bilhassa genç işsizliğin hızla azaltılmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu yıl yağışın bol ve bereketli olduğu bir mevsim olduğu geçirerek önümüzdeki yıl çiftçimizin daha da yeterli bir yıl geçirmesini ümit ediyoruz.
Minimum fiyat konusu
Ülkemizin ziraî hasıladan dünyadaki 10. sıradaki yerini daha da ileriye taşımak için çalışıyoruz. Kamu personelleri, memurlarının fiyatlarındaki artışlarla başlatmış olduğumız çalışanlarımızı fiyat artışına karşı muhafaza siyasetimizi taban fiyatla de sürdüreceğiz. Toplumsal yardımlarımızın yelpazesini genişletiyoruz. Atletlerimizin, milletlerarası karşılaşmalarda gösterdiğ ibaşarılar hepimizi gururlandırıyor. Bu muvaffakiyetlerin kalıcı olması için eğitim ve teşvik programlarına kadar her alanda fazlaca kıymetli faaliyetler sürdürüyoruz.
“1915 Çanakkale Köprüsü’nü daha erken açmayı ümit ediyoruz”
Geçtiğimiz günlerde yerinde gördüğümüz 1915 Çanakkale Köprüsü ve Malkara Otoyolu’nu belirlenen tarihtilk evvel hizmete açmayı ümit ediyoruz. Ülkemize kazandırdığımız kültür sanat yatırımları jenerasyonlar boyunca tüm vatandaşlarımıza hizmet verecek abide yapıtlardır. Organize sanayi bölgelerimiz her biri harıl harıl çalışan üretim merkezine dönüşmüştür.
Ülkemizi büyütmek, güçlendirmek için gece gündüz çabaya devam ediyoruz. Rabbim yar ve yardımcınız olsun diyor bu hislerle hepinizi sevgi ve hürmetle selamlıyorum, kalın sağlıcakla.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Sözlerime Cuma günü şahsen yerinde sevinçlerini paylaşacağım, İzmirli kardeşlerimle başlamak istiyorum. 30 Ekim’de İzmir’de acı bir zelzele yaşadık. ömrünü kaybeden vatandaşlarımıza bir kere daha Allah’tan rahmet diliyorum. Sarsıntısı birinci anından itibaren hükümet olarak tüm imkanlarımızla vatandaşlarımızın imdadına koştuk. Zelzele anından itibaren Bakanlarımızla, AFAD’la Kızılay’la ilgili tüm kurumlarımızla alandaydık. Meskenleri yıkılan vatandaşlarımızın bir an evvel yuvalarına kavuşturmak için harekete geçtik.
Yaşanan sarsıntının akabinde Elazığ’da 23 bin 677 konut, Malatya’da 6 bin 880 konut yaparak, bir yıl geçmeden vatandaşlarımıza teslim etmeye başlamıştık. İzmir’de de tıpkı süratte konutlarımızı inşa ettik. Hazırlıkları tamamlayarak yıkılan konutların yerine yeni konutların temellerini 22 Şubat’ta attık. Bayraklının 3 mahallesinde 7 başka bölgede bin 391 konut inşa ettik. İnşallah Cuma günü bu konut ve dükkanları vatandaşlarımıza teslim edeceğiz.
“İzmir’de de bir kelamımızı yerine getirmenin memnunluğunu yaşıyoruz”
İzmir’de inşa ettiğimiz konutlarımızı birinci 24 ayı ödemesiz, 216 ayı ödemeli olmak üzere 20 yıl vadeyle vatandaşlarımıza takdim edeceğiz. Aylık ödemeler 2+1 740 lira, 3+1 konutlarda 1020 liradan başlayacak. Maliyetinin fazlaca altı fiyatlarla mesken sahibi yapıyoruz. 19 yıl boyunca verdiğimiz kelamları tuttuysak hamdolsun İzmir’de de bir kelamımızı yerine getirmenin memnunluğunu yaşıyoruz.
“160-360 bin TL içinde mesken sahibi olacaklar”
İzmirli depremzedeler 160-360 bin TL içinde mesken sahibi olacaklar.
Türkiye geçtiğimiz 19 yılda demokraside ve kalkınmada epeyce büyük bir değişim hayatıştır. Bu değişimin tesirlerini insanlarımızın günlük haklarından, ülkemizin milletlerarası pozisyonuna kadar her yerde görmek mümkündür. Atılan her adımın gerisinde verilen büyük uğraş ve yapılan fedakârlıklar vardır. Çok partili siyasi hayatına geçtikten daha sonra tek parti faşizminden beklenen, vesayeti güçlendirmek isteyenler daima olmuştur.
birtakım kimi iktisat, siyasi kriz kimi bazı darbelerle milletimizin üstüne ağır yük bindiren bu sistemin ekonomik boyutları vardır. senelerca borçlanmak zorunda olan bir ülke olduk. Parlamenter sistemde hiç bir hükümetin bu şantaja karşı durabilecek gücü olamadığımız için ülkemiz siyasi istikrarsızlık batağına mahkum edilmiştir. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yardımıyla bu çabayı verebilecek azme ve imkana kavuştuk.
Yükselen enflasyon yahut fiyat artışlarıyla sonuçlan ekonomik kasvetler olağan olarak vardır. Fiyatlardaki sistemli artışı tabir eden enflasyonun olduğu yerde yatırım olmayacağı, üretim azalacağı, istihdam düşeceği için istikrarlar bozulur. Kurdaki yükselişe bağlı olarak kimi eserlerdeki fiyat artışı yatırım, üretim, istihdamı etkilemez. Tam bilakis kurdaki rekabet gücü yatırımda, üretimde, istihdamda artışa niye olur. Ülkemizdeki durum tam da budur.
Ülkemizde yaşanan durum, fiyat artışıdır. Velev ki enflasyon olsa bile dünyaya baktığımızda enflasyonu yenmek için ülkeler farklı prosedürler izlemişlerdir.
“Ekonomik kurtuluş savaşından da zaferle çıkacağız”
Ya büyümeden, üretimden, istihdamdan vazgeçecektik ya da çabayı sürdürecektik. Her vakit olduğu üzere çabayı tercih ettik. Ülkemizi bu denli tuzaktan, badireden nasıl çıkardıysak Allah’ın yardımı ve milletimizin takviyesiyle bu ekonomik kurtuluş savaşından da zaferle çıkartacağız.
Türkiye tahminen de tarihinde birinci kez kendi gereksinimlerine ve gerçeklerine uygun bir iktisat siyaseti izleme fırsatı elde etmiş.
“Hepsinin doruğuna bineceğiz”
Kurdaki yüksekliği mazeret ederek fahiş fiyat artışları yapanlara göz açtırmayacağız. Hepsinin doruğuna bineceğiz.
Siyaset faizinin düşük tutulmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Kurun piyasadaki hareketlerini takipte kararlıyız.
“Bankalarda ve yastık altında önemli bir döviz varlığı var”
Bireylerin döviz borcu değil, bankalarda ve yastık altında önemli bir döviz varlığı vardır. Kayda bedel döviz borcu olan şirketimiz de yoktur.
“Faiz sebeptir, enflasyon neticedir”
Faiz sebeptir, enflasyon sonuçtur. İktisat siyasetlerinin aracı olan faizin düzeyini belirleyecek olan ülkenin gereksinimleridir. Enflasyonun nakdî daralmalarla düşürebileceği kapalı ekonomiler haricinde hiç bir karşılığının bulunmadığını gördük. Mandacı iktisatçıların ülkemizi açlığa, yoksulluğa mahkum edecek siyasetleri reddediyoruz. Bunun yerine sıkıntılarımızı kendi tahlillerimizle aşacak adımlarını atıyoruz.
kuvvetli altyapı bu biçimde bir çaba için bize geçmişte hiç olmadığı kadar uygun bir yer sunmaktadır. Uyguladığımız siyasetlerle global finans çevrelerin, onların içerideki tetikçilerin şimşeklerini üzerimize çektiğimizin de olağan olarak farkındayız. Ülkemizin, milletimizin ekonomik kurtuluşu için bu çabayı vermemiz gerekiyor. Biz de bunu yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. İnşallah önümüzdeki aylardan itibaren bu siyasetin insanlarımızın günlük hayattaki tesirlerini görmeye devam edeceğiz.
Aşı olmayanlara davet
Türkiye olarak hamdolsun sıhhat hizmetlerinden aşıya kadar her hususta salgınla çaba çok âlâ bir yerdeyiz. Okullarda eğitim sürüyor, işyerleri çalışıyor. Sahip olduğumuz bu imkanları kullanmaya devam edebilmemiz için önlemi elden bırakmamız gerekiyor. Bizim yalnızca biraz daha dikkatli olup, ihtimamlı davranmaya gereksinimimiz var. Aşı olmayanların, aşısı eksik olanların bir an evvel sıhhat kuruluşlarına başvurması tavsiyemizi bir kere daha hatırlatıyoruz.
Ülkemizi bu musibetin düşünceli neticelerindan kurtulacağına inanıyoruz. Okullarımızda eğitim bir haftalık orta tatilin akabinde bugün başladı. Bu yılın sonuna kadar ülkemizde kütüphanesi olmayan okul bırakmamayı hedefliyoruz. İş gücü piyasamızın muhtaçlık duyduğu insan kaynağımızı süratle yetiştirmek için mesleksel eğitim merkezlerini daha faal kullanacak önlemlerimizi alıyoruz.
Yıl sonuna kadar mesleksel eğitim merkezi olmayan organize sanayi bölgesi bırakmamaya yönelik ağır bir çalışma ortasındayız. Attığımız bu adımların, bilhassa genç işsizliğin hızla azaltılmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu yıl yağışın bol ve bereketli olduğu bir mevsim olduğu geçirerek önümüzdeki yıl çiftçimizin daha da yeterli bir yıl geçirmesini ümit ediyoruz.
Minimum fiyat konusu
Ülkemizin ziraî hasıladan dünyadaki 10. sıradaki yerini daha da ileriye taşımak için çalışıyoruz. Kamu personelleri, memurlarının fiyatlarındaki artışlarla başlatmış olduğumız çalışanlarımızı fiyat artışına karşı muhafaza siyasetimizi taban fiyatla de sürdüreceğiz. Toplumsal yardımlarımızın yelpazesini genişletiyoruz. Atletlerimizin, milletlerarası karşılaşmalarda gösterdiğ ibaşarılar hepimizi gururlandırıyor. Bu muvaffakiyetlerin kalıcı olması için eğitim ve teşvik programlarına kadar her alanda fazlaca kıymetli faaliyetler sürdürüyoruz.
“1915 Çanakkale Köprüsü’nü daha erken açmayı ümit ediyoruz”
Geçtiğimiz günlerde yerinde gördüğümüz 1915 Çanakkale Köprüsü ve Malkara Otoyolu’nu belirlenen tarihtilk evvel hizmete açmayı ümit ediyoruz. Ülkemize kazandırdığımız kültür sanat yatırımları jenerasyonlar boyunca tüm vatandaşlarımıza hizmet verecek abide yapıtlardır. Organize sanayi bölgelerimiz her biri harıl harıl çalışan üretim merkezine dönüşmüştür.
Ülkemizi büyütmek, güçlendirmek için gece gündüz çabaya devam ediyoruz. Rabbim yar ve yardımcınız olsun diyor bu hislerle hepinizi sevgi ve hürmetle selamlıyorum, kalın sağlıcakla.”