Vitra
New member
Erdoğan da farkında yolun sonuna geldi. Öbür arayışlarda!.. AKP başkanının şapkadan tavşan çıkarma ihtimali var mı?
Yok…
Heybesinde piyasaya sürecek eseri var mı?
Yok…
Sürmeye çalışsa bile inandırıcılığı kalmadı. Yolun sonuna geldiğinin farkında. Kitleleri peşinden söyleyecek yeni bir kıssası yok artık. Daha doğrusu söyleyecek kelamı bitti.
Nasıl olsun ki…
10 yıldır 2023 gayeleri diye başımızın etini yedi.
Her toplantı mevzu etti, hava attı. Kişi başına gelirin 25 bin dolar olacağını, 500 milyar dolarlık ihracat yapacağımızı, dünyanın en büyük 10 iktisadı ortasına gireceğimizi vaat etti.
Beşerler inandı, oy verdi.
birebir vakitte bu maksadı deklare ettiğından daha sonra tekraren.
AKP Başkanı bunları yedi sekiz yıl evvel söylememiş üzere geçen gün çıktı bir daha 2023 gayelerinden kelam etti. Kişi başına gelirin 10 bin 700 dolar açacağı muştusunu verdi!.
25 bin dolardan 10 bin dolara… Fakat bir daha müjde!
AKP Başkanı 2023 maksadını tutturabilirse 2008’in düzeyine iniyormuşuz.. O da gayesi tutturabilirse… 2008’de gerçekleşen sayı 11 bin dolarmış.
Söyleyecek kelamı kalmadı demem yanlış mı? Kitlelerin önüne çıkıp ne diyecek? Arkadaşlar bu kardeşinize oy verirseniz sizi 2008 düzeyine mi getireceğim diyecek?
200 TL’lik banknot 2009 yılında çıkmış; 123 dolar ediyormuş. Yani 200 lira veriyorsun 123 dolar alıyorsun. Bugün 200 lira verip 23 dolar alacak hale gelmişiz.
AKP başkana çıkıp ne diyecek ki..
Lakin ülkeyi bu hale kendi getirmemiş üzere, ekonomiyi batırmamış üzere çıkıp konuşuyor. İçi içini yiyordur fakat dış manzarası epeyce rahat.
Çabucak örnek vereyim.
TÜİK Temmuz datalarını deklare etti işsiz sayısı 506 bin artmış. Bir yılda değil bir ayda. Haziran’dan temmuza…
niçini aşikâr. İşten çıkarma yasağı kalktı, kapalı işsizler gerçek işsiz oldu.
AKP Başkanı yanılmıyorsam Maraş’taki merasimde iktisatta toparlandık istihdamda pandemi öncesine döndük dedi.
Bunu söylemiş olduği günün gazetelerinde 506 bin kişinin işsiz kaldığı yazıyordu..
Yani günde 23 bin kişi ( 22 iş günü üzerinden) saatte 2875 kişi ( sekiz saatlik çalışma dilimi üzerinden) işten atılmıştı.
AKP önderi ‘şükürler olsun iyiyiz’ dedi.
Bu ortamda bu kelamı bu rahatlıkta söylemek zordur. Yetenek ister.
Gerçi söylüyor lakin geniş tabanın yemediğini biliyor.
Gerçi damadı Bakanlık yaparken ; ‘Sayın Cumhurbaşkanım şuradan Ay’a kadar dört şeritli yol yapacağız dese valla inanırlar’ demişti lakin galiba artık inanmıyorlar.
AKP Başkanı de inanmadıklarının farkında.
Bu sebeple; Diyanet İşleri Başkanı’nı alana sürüyor. Dini hisleri kabartarak muhafazakar/mütedeyyin kitleyi meblağ mıyım diye hesap yapıyor.
Bu sebeple; 8 yıl evvelki Seyahat olaylarını kaşıyarak ‘ kimin duvara yazdığı meçhul olan ‘zulüm 1453’te başladı’ yazısını bir daha gündeme getiriyor.
Bu sebeple; FETÖ’cülerin kurgusu olduğu kanıtlandığı biçimde Bezmi Alem Valide Sultan Camii’ne bira şişeleriyle yürüdüklerini hala söylüyor.
Yarın öbür gün yüzyılın tezgahlarından birini lisana getirerek ; ‘Geziciler Kabataş’ ta türbanlı kardeşime saldırdılar’ derse şaşırmam.
Hani üstü çıplak, elinde deri eldivenli 60 adam yanında küçük çocuğu olan bayana türbanlı diye saldırmıştı ya!
Hani yere yatıp üzerine dışkılarını yapmışlardı ya! Olaya müdahale eden yaşlı adamla yanındaki kızı öldüresiye dövmüşlerdi ya!
Hani o günlerde Star’da yazan Elif Çakır üzerinden Gezi’yi itibarsızlaştırmak için kullanıma sunmuşlardı ya!..
Onlar kimlerdi?
Duvara ‘zulüm 1453’te başladı’ yazan kimse onlar…
Mescide bira şişesi koyup fotoğrafını çekip yayınlayan kimse onlar…
Kabataş palavrasını kim pazarladıysa onlar…
AKP Başkanı döndü dolaştı, söyleyecek bir şey bulamadı bu sorunlara sığınarak kitlesini mobilize etmeye çalışıyor..
Ayrıyeten.. Diyanet işleri Başkanı’na da ‘inancımızı mahallede, sokakta , ticarette, siyasette yaşamalıyız’ demeçleri verdirerek çekirdek takımını canlı tutmaya çalışıyor.
Yani ekmek bitti devreye dini sokmaya çalışıyor.
Yani iktisat çöktü dinle durumu kurtarmayı hedefliyor.
Yani beşerler fakirleşti, açlıklarını dinle kamufle etmeye çalışıyor.
İmamlar mescitte sabır öneriyor.
Diyanet işleri Başkanı’nı Güneydoğu’ya yollayarak STK’lar ismi altında dini cemaat ve tarikat ileri gelenleriyle buluşturarak çıkış yolu arıyor.
Lakin gördüğüm kadarıyla çıkışı yok.
Yol bitti.
19 yıl oldu. Seçimi 2022’de yaparsa 20 yıl olacak, 2023’te yaparsa 21 yıl.
Yetmez mi?
Yok…
Heybesinde piyasaya sürecek eseri var mı?
Yok…
Sürmeye çalışsa bile inandırıcılığı kalmadı. Yolun sonuna geldiğinin farkında. Kitleleri peşinden söyleyecek yeni bir kıssası yok artık. Daha doğrusu söyleyecek kelamı bitti.
Nasıl olsun ki…
10 yıldır 2023 gayeleri diye başımızın etini yedi.
Her toplantı mevzu etti, hava attı. Kişi başına gelirin 25 bin dolar olacağını, 500 milyar dolarlık ihracat yapacağımızı, dünyanın en büyük 10 iktisadı ortasına gireceğimizi vaat etti.
Beşerler inandı, oy verdi.
birebir vakitte bu maksadı deklare ettiğından daha sonra tekraren.
AKP Başkanı bunları yedi sekiz yıl evvel söylememiş üzere geçen gün çıktı bir daha 2023 gayelerinden kelam etti. Kişi başına gelirin 10 bin 700 dolar açacağı muştusunu verdi!.
25 bin dolardan 10 bin dolara… Fakat bir daha müjde!
AKP Başkanı 2023 maksadını tutturabilirse 2008’in düzeyine iniyormuşuz.. O da gayesi tutturabilirse… 2008’de gerçekleşen sayı 11 bin dolarmış.
Söyleyecek kelamı kalmadı demem yanlış mı? Kitlelerin önüne çıkıp ne diyecek? Arkadaşlar bu kardeşinize oy verirseniz sizi 2008 düzeyine mi getireceğim diyecek?
200 TL’lik banknot 2009 yılında çıkmış; 123 dolar ediyormuş. Yani 200 lira veriyorsun 123 dolar alıyorsun. Bugün 200 lira verip 23 dolar alacak hale gelmişiz.
AKP başkana çıkıp ne diyecek ki..
Lakin ülkeyi bu hale kendi getirmemiş üzere, ekonomiyi batırmamış üzere çıkıp konuşuyor. İçi içini yiyordur fakat dış manzarası epeyce rahat.
Çabucak örnek vereyim.
TÜİK Temmuz datalarını deklare etti işsiz sayısı 506 bin artmış. Bir yılda değil bir ayda. Haziran’dan temmuza…
niçini aşikâr. İşten çıkarma yasağı kalktı, kapalı işsizler gerçek işsiz oldu.
AKP Başkanı yanılmıyorsam Maraş’taki merasimde iktisatta toparlandık istihdamda pandemi öncesine döndük dedi.
Bunu söylemiş olduği günün gazetelerinde 506 bin kişinin işsiz kaldığı yazıyordu..
Yani günde 23 bin kişi ( 22 iş günü üzerinden) saatte 2875 kişi ( sekiz saatlik çalışma dilimi üzerinden) işten atılmıştı.
AKP önderi ‘şükürler olsun iyiyiz’ dedi.
Bu ortamda bu kelamı bu rahatlıkta söylemek zordur. Yetenek ister.
Gerçi söylüyor lakin geniş tabanın yemediğini biliyor.
Gerçi damadı Bakanlık yaparken ; ‘Sayın Cumhurbaşkanım şuradan Ay’a kadar dört şeritli yol yapacağız dese valla inanırlar’ demişti lakin galiba artık inanmıyorlar.
AKP Başkanı de inanmadıklarının farkında.
Bu sebeple; Diyanet İşleri Başkanı’nı alana sürüyor. Dini hisleri kabartarak muhafazakar/mütedeyyin kitleyi meblağ mıyım diye hesap yapıyor.
Bu sebeple; 8 yıl evvelki Seyahat olaylarını kaşıyarak ‘ kimin duvara yazdığı meçhul olan ‘zulüm 1453’te başladı’ yazısını bir daha gündeme getiriyor.
Bu sebeple; FETÖ’cülerin kurgusu olduğu kanıtlandığı biçimde Bezmi Alem Valide Sultan Camii’ne bira şişeleriyle yürüdüklerini hala söylüyor.
Yarın öbür gün yüzyılın tezgahlarından birini lisana getirerek ; ‘Geziciler Kabataş’ ta türbanlı kardeşime saldırdılar’ derse şaşırmam.
Hani üstü çıplak, elinde deri eldivenli 60 adam yanında küçük çocuğu olan bayana türbanlı diye saldırmıştı ya!
Hani yere yatıp üzerine dışkılarını yapmışlardı ya! Olaya müdahale eden yaşlı adamla yanındaki kızı öldüresiye dövmüşlerdi ya!
Hani o günlerde Star’da yazan Elif Çakır üzerinden Gezi’yi itibarsızlaştırmak için kullanıma sunmuşlardı ya!..
Onlar kimlerdi?
Duvara ‘zulüm 1453’te başladı’ yazan kimse onlar…
Mescide bira şişesi koyup fotoğrafını çekip yayınlayan kimse onlar…
Kabataş palavrasını kim pazarladıysa onlar…
AKP Başkanı döndü dolaştı, söyleyecek bir şey bulamadı bu sorunlara sığınarak kitlesini mobilize etmeye çalışıyor..
Ayrıyeten.. Diyanet işleri Başkanı’na da ‘inancımızı mahallede, sokakta , ticarette, siyasette yaşamalıyız’ demeçleri verdirerek çekirdek takımını canlı tutmaya çalışıyor.
Yani ekmek bitti devreye dini sokmaya çalışıyor.
Yani iktisat çöktü dinle durumu kurtarmayı hedefliyor.
Yani beşerler fakirleşti, açlıklarını dinle kamufle etmeye çalışıyor.
İmamlar mescitte sabır öneriyor.
Diyanet işleri Başkanı’nı Güneydoğu’ya yollayarak STK’lar ismi altında dini cemaat ve tarikat ileri gelenleriyle buluşturarak çıkış yolu arıyor.
Lakin gördüğüm kadarıyla çıkışı yok.
Yol bitti.
19 yıl oldu. Seçimi 2022’de yaparsa 20 yıl olacak, 2023’te yaparsa 21 yıl.
Yetmez mi?