Vitra
New member
Can Atalay’dan ileti var: Çorlu Tren Katliamı’nda gerçek sorumlular yargılanmadı Tekirdağ’ın Çorlu ilçesine bağlı Sarılar Köyü’nde, 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi hayatını yitirdi, 300’den çok kişi ise yaralanmıştı.
Gezi davasında hakkında tutuklama sonucu verilen Can Atalay, avukatlığını yaptığı Çorlu tren katliamı davasının duruşması öncesi cezaevinden kamuoyuna davette bulundu.
Atalay’ın paylaşımında şu sözler yer aldı:
“Yeni yıl dileklerimizi bir temenniden çıkarıp, gerçekleştirmek uğruna tüm varlığımızla uğraş etmemiz gereken hayli değerli bir yıla girdik. Gönül isterdi ki gayretimize, olmam gereken yerde duruşma salonlarında ve sokakta devam edebileyim.
Ancak malum, bir süre daha buradayım. Ülkenin en temel sorunlarından biri olan toplumsal cinayet nizamı ve bu tertibin koruyuculuğunu yapan cezasızlık pratiği, tüm süratiyle sürüyor. Bu tertibin en acı örneklerinden biri de, elbet #ÇorluTrenKatliamı.
25 yurttaşımızın katledildiği Çorlu Tren Katliamı Davası’nın bir daha sonraki duruşması, yarın Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Katliamın üzerinden 4,5 yıl geçmesine karşın gerçek sorumluların yargılandığı bir yargılama faaliyeti çabucak hemen gerçekleşmiş değil.
‘TCDD, bu tıp tehlikeleri önlemeye ehil değil’
Resmi makamlar, bu katliamda ağır yağışı sebep göstererek sorumluluktan kurtulmaya çalışsalar da uzman raporları menfezlere yönelik bakım, tamirat ve tadilat yapmayan TCDD’nin bu tıp tehlikeleri önlemeye ehil bir tertip yapısı olmadığını açıkça ortaya koymuştur.
Gerçek sorumluların sanık koltuğuna oturduğu bir yargılama faaliyeti çabucak hemen gerçekleşmediği üzere bu süreçte yakınlarını kaybeden aileler, ailelerin avukatları, gazeteciler ve milletvekilleri amaç gösterildi ve hatta yargılandı.
Tüm bu yaşananlar, karşımızda sistematik bir irade olduğunu, Devletin temel misyonu olan kamu hizmetini piyasalaştırıp yurttaşın canı ile maliyet hesabı yapanın da, toplumsal cinayet tertibini besleyip failleri saklayanın da tıpkı sistematik iradeden güç aldığını bizlere gösteriyor.
Bir toplumsal cinayetin daha cezasızlıkla sonuçlanmaması ve katliamın gerçek sorumlularının yargılanması için kamuoyunu 11 Ocak 09:00’da Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşecek bu davada yakınlarını kaybeden ailelerin yanında olmaya ve bu davaya sahip çıkmaya davet ediyorum.
Silivri 9 No’lu A-47’den, bir defa daha:
‘Mücadeleye devam!’
Sevgi,
hasret
ve dayanışmayla.”
Gezi davasında hakkında tutuklama sonucu verilen Can Atalay, avukatlığını yaptığı Çorlu tren katliamı davasının duruşması öncesi cezaevinden kamuoyuna davette bulundu.
Atalay’ın paylaşımında şu sözler yer aldı:
“Yeni yıl dileklerimizi bir temenniden çıkarıp, gerçekleştirmek uğruna tüm varlığımızla uğraş etmemiz gereken hayli değerli bir yıla girdik. Gönül isterdi ki gayretimize, olmam gereken yerde duruşma salonlarında ve sokakta devam edebileyim.
Ancak malum, bir süre daha buradayım. Ülkenin en temel sorunlarından biri olan toplumsal cinayet nizamı ve bu tertibin koruyuculuğunu yapan cezasızlık pratiği, tüm süratiyle sürüyor. Bu tertibin en acı örneklerinden biri de, elbet #ÇorluTrenKatliamı.
25 yurttaşımızın katledildiği Çorlu Tren Katliamı Davası’nın bir daha sonraki duruşması, yarın Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Katliamın üzerinden 4,5 yıl geçmesine karşın gerçek sorumluların yargılandığı bir yargılama faaliyeti çabucak hemen gerçekleşmiş değil.
‘TCDD, bu tıp tehlikeleri önlemeye ehil değil’
Resmi makamlar, bu katliamda ağır yağışı sebep göstererek sorumluluktan kurtulmaya çalışsalar da uzman raporları menfezlere yönelik bakım, tamirat ve tadilat yapmayan TCDD’nin bu tıp tehlikeleri önlemeye ehil bir tertip yapısı olmadığını açıkça ortaya koymuştur.
Gerçek sorumluların sanık koltuğuna oturduğu bir yargılama faaliyeti çabucak hemen gerçekleşmediği üzere bu süreçte yakınlarını kaybeden aileler, ailelerin avukatları, gazeteciler ve milletvekilleri amaç gösterildi ve hatta yargılandı.
Tüm bu yaşananlar, karşımızda sistematik bir irade olduğunu, Devletin temel misyonu olan kamu hizmetini piyasalaştırıp yurttaşın canı ile maliyet hesabı yapanın da, toplumsal cinayet tertibini besleyip failleri saklayanın da tıpkı sistematik iradeden güç aldığını bizlere gösteriyor.
Bir toplumsal cinayetin daha cezasızlıkla sonuçlanmaması ve katliamın gerçek sorumlularının yargılanması için kamuoyunu 11 Ocak 09:00’da Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşecek bu davada yakınlarını kaybeden ailelerin yanında olmaya ve bu davaya sahip çıkmaya davet ediyorum.
Silivri 9 No’lu A-47’den, bir defa daha:
‘Mücadeleye devam!’
Sevgi,
hasret
ve dayanışmayla.”