Vitra
New member
Boşanan çiftin çocuğuna annenin soyadı verdi İzmir’de yaşayan bir çocuk sahibi çift, 2011 yılında boşandı. Çocuğun velayeti de anneye verildi. Anne, kendi soy isminin çocuğuna verilmesi için eski eşine ve İzmir Vilayet Nüfus Müdürlüğüne dava açtı.
Anne, müracaatında “Çocuğu ile kendi soyadının farklı olması niçiniyle günlük hayatta sorun yaşadıklarını, bu durumun çocuğunu olumsuz tarafta etkilediğini, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararları göz önünde bulundurulduğunda çocuğun annesi ile farklı soyadı taşımadaki rahatsızlığı ve velayet hakkı bulunmayan babaya ilişkin soyadı taşımakta tüzel faydanın olmamasını” münasebet göstererek kendi soyadının çocuğuna verilmesini talep etti.
İzmir 6. Aile Mahkemesi, “Çocuğun soyadının, evlilik birliğinin sona ermesiyle kendisine velayet hakkı tevdi edilen annenin soyadı ile değiştirilmesini engelleyen yasal bir düzenlemenin bulunmadığı ve kelam konusu değişikliğin çocuğun üstün faydasına alışılmamış olmadığı” nedeni öne sürülerek davanın kabulüne karar verdi.
Baba itiraz etti Yargıtay onadı
Babanın itirazı üzerine evrak istinaf mahkemesine taşındı. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, sonucun bozulmasına hükmetti. Evrak, annenin itirazı üzerine Yargıtay’a taşındı.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, istinaf mahkemesinin sonucunın bozulmasına hükmederek, sonucunda “Anne, çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun isteği olduğunu, okulda ve resmi kurumlarda zorluklar yaşadığını ileri sürmüştür. Çocuk, uzmana verdiği beyanında soyadının annesinin soyadı ile değiştirilmesini istemiş olup çocuğun üstün faydasına ters olmadığı sürece çocuğun tercihine paha verilmelidir.” tabirlerine yer verdi.
İstinaf mahkemesinin bir daha değerlendirdiği sonucu bu sefer hukuka uygun bulması daha sonrası baba yeniden itiraz etti. Belgeyi bir daha ele alan Yargıtay, babanın itirazını reddederek sonucu onadı.
Belgeyi takip eden avukat Sibel Bardakçı, Anayasa Mahkemesinin de daha evvel “çocuğun soyadı konusunda erkeğe tanınan hakkın velayet hakkı kendisinde olan bayana tanınmamasının cinsiyete dayalı ayrımcılık teşkil etmesi” sebebiyle hak ihlali sonucu verdiğini anımsattı.
Yargıtay’ın bu kararla “çocuğun üstün menfaatinin gözetilmesi gerektiğine” vurgu yaptığına dikkati çeken Bardakçı, “Zira annesi ile birlikte yaşayan ve velayet hakkı annesinde bulunan çocuğun annesiyle farklı soyadı taşıması toplumsal hayatta çocuğu zorlayabilmektedir. Bu niçinle son derece yerinde ve emsal bir karar olmuştur.” dedi.
Anne, müracaatında “Çocuğu ile kendi soyadının farklı olması niçiniyle günlük hayatta sorun yaşadıklarını, bu durumun çocuğunu olumsuz tarafta etkilediğini, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararları göz önünde bulundurulduğunda çocuğun annesi ile farklı soyadı taşımadaki rahatsızlığı ve velayet hakkı bulunmayan babaya ilişkin soyadı taşımakta tüzel faydanın olmamasını” münasebet göstererek kendi soyadının çocuğuna verilmesini talep etti.
İzmir 6. Aile Mahkemesi, “Çocuğun soyadının, evlilik birliğinin sona ermesiyle kendisine velayet hakkı tevdi edilen annenin soyadı ile değiştirilmesini engelleyen yasal bir düzenlemenin bulunmadığı ve kelam konusu değişikliğin çocuğun üstün faydasına alışılmamış olmadığı” nedeni öne sürülerek davanın kabulüne karar verdi.
Baba itiraz etti Yargıtay onadı
Babanın itirazı üzerine evrak istinaf mahkemesine taşındı. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, sonucun bozulmasına hükmetti. Evrak, annenin itirazı üzerine Yargıtay’a taşındı.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, istinaf mahkemesinin sonucunın bozulmasına hükmederek, sonucunda “Anne, çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun isteği olduğunu, okulda ve resmi kurumlarda zorluklar yaşadığını ileri sürmüştür. Çocuk, uzmana verdiği beyanında soyadının annesinin soyadı ile değiştirilmesini istemiş olup çocuğun üstün faydasına ters olmadığı sürece çocuğun tercihine paha verilmelidir.” tabirlerine yer verdi.
İstinaf mahkemesinin bir daha değerlendirdiği sonucu bu sefer hukuka uygun bulması daha sonrası baba yeniden itiraz etti. Belgeyi bir daha ele alan Yargıtay, babanın itirazını reddederek sonucu onadı.
Belgeyi takip eden avukat Sibel Bardakçı, Anayasa Mahkemesinin de daha evvel “çocuğun soyadı konusunda erkeğe tanınan hakkın velayet hakkı kendisinde olan bayana tanınmamasının cinsiyete dayalı ayrımcılık teşkil etmesi” sebebiyle hak ihlali sonucu verdiğini anımsattı.
Yargıtay’ın bu kararla “çocuğun üstün menfaatinin gözetilmesi gerektiğine” vurgu yaptığına dikkati çeken Bardakçı, “Zira annesi ile birlikte yaşayan ve velayet hakkı annesinde bulunan çocuğun annesiyle farklı soyadı taşıması toplumsal hayatta çocuğu zorlayabilmektedir. Bu niçinle son derece yerinde ve emsal bir karar olmuştur.” dedi.