Bilinçdışı Ne Demek Örnek ?

Ervaniye

Global Mod
Global Mod
Bilinçdışı Ne Demek?

Bilinçdışı, psikoloji alanında sıkça duyulan bir terim olup, kişinin farkında olmadan zihninde yer eden, fakat bilinçli düşünce süreçlerinden bağımsız olarak etki eden duygular, düşünceler, anılar ve arzular bütününü tanımlar. Sigmund Freud’un psikanalitik teorisinde önemli bir yer tutan bilinçdışı, bireyin içsel dünyasında olup biten birçok şeyin dışa vurumu olmadan içsel bir şekilde varlığını sürdürmesini ifade eder.

Bilinçdışının en belirgin özelliği, kişilerin doğrudan farkında olmadığı süreçlerin etkisiyle davranışlarının şekillenmesidir. Freud’a göre bilinçdışı, bireyin içsel çatışmalarını, bastırılmış isteklerini ve travmatik anılarını barındıran bir “depo” gibidir. Bu kavram, insanların yalnızca bilinçli düşünceleriyle değil, aynı zamanda bilinçdışındaki öğelerle de şekillenen kompleks varlıklar olduklarını gösterir.

Bilinçdışı Farklı Durumlarda Nasıl Çalışır?

Bilinçdışının en çarpıcı özelliklerinden biri, bilinçli zihinle doğrudan ilişkiye geçmeden insan davranışlarını etkilemesidir. Bununla birlikte, bilinçdışının etkileri genellikle yanlış anlamalar, takıntılı davranışlar veya rüyalar gibi yollarla kendini gösterir. Bu bağlamda Freud'un “bastırma” teorisi de devreye girer; birey, bilinçdışındaki istekleri ve duyguları bastırır, fakat bu bastırmalar, bilinçli zihin tarafından fark edilmeden, bireyin dış dünyaya olan tepkilerini etkiler.

Örneğin, bir kişi geçmişte travmatik bir deneyim yaşamış ve bu deneyimi bilinçli olarak unutmaktan ya da göz ardı etmekten istemiş olabilir. Ancak bu olay, bilinçdışına kaydedilir ve zamanla kişinin düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını gizlice etkileyebilir. Bu, kişiye bilinçli olarak hatırlatılmasa da, davranışlarında veya ruh halindeki değişikliklerde kendini gösterebilir.

Bilinçdışına Dair Örnekler

Bilinçdışının etkileri günlük yaşamda çeşitli biçimlerde ortaya çıkabilir. Aşağıda bilinçdışının nasıl işlediğini anlamaya yardımcı olabilecek bazı örnekler yer almaktadır:

1. **Rüyalar**: Freud’a göre rüyalar, bilinçdışının en açık ifadelerindendir. Kişi, uyku esnasında bilinçli olarak baskıladığı duygularını ve düşüncelerini rüya olarak deneyimleyebilir. Örneğin, bir kişi sürekli olarak bir sınavda başarısız olduğunu görmekte, bilinçdışı kaygılarını bu şekilde dışa vuruyor olabilir.

2. **Takıntılı Davranışlar**: Bilinçdışındaki kaygılar ve istekler, kişinin sürekli olarak belirli bir davranışı tekrar etmesine yol açabilir. Örneğin, bir kişi sürekli ellerini yıkama ihtiyacı hissediyorsa, bu durum bilinçdışında bastırılmış bir kirlenme korkusunun göstergesi olabilir.

3. **Bilinçdışı İletişim**: Bazen insanlar, kelimeleri ve davranışlarını bile fark etmeden, bilinçdışındaki arzularını başkalarına iletebilirler. Bu, küçük jestler, mimikler veya sözlerde kendini gösterebilir. Örneğin, bir kişi sevmediği birinden gelen bir mesajı kasıtlı olarak geç okumayı tercih edebilir.

4. **Fobiler**: Bilinçdışındaki bastırılmış korkular, zamanla fobiler haline gelebilir. Bir kişi, örneğin yükseklikten korkuyorsa, bu korku genellikle geçmişte yaşadığı bir travmanın bilinçdışındaki etkisiyle ilişkilidir.

Bilinçdışı ve Bilinçli Zihin Arasındaki Farklar

Bilinçli zihin, bir kişinin doğrudan farkında olduğu düşünceler, kararlar ve hislerle ilişkilidir. Örneğin, bir kişi bu sabah kahvaltı yapıp yapmama konusunda bir karar verirken tamamen bilinçli bir süreç içindedir. Bilinçli zihin, mantıklı düşünme, mantıklı kararlar verme ve dünyayı objektif bir şekilde değerlendirme kapasitesine sahiptir.

Buna karşılık, bilinçdışı, bireyin farkında olmadan otomatik bir şekilde işleyen zihinsel süreçleri içerir. Freud, bu iki zihin durumunu, “buzdağı” metaforuyla açıklar; bilinçli zihin, buzdağının su üzerindeki küçük kısmı gibi görünürken, bilinçdışı, buzdağının su altındaki büyük kısmı gibidir. Bilinçdışı, kişiliğin ve davranışların temel yapı taşlarını oluşturur, ancak çoğunlukla gizlidir.

Bilinçdışı Psikoterapide Nasıl Kullanılır?

Psikanaliz, Freud’un bilinçdışına dair geliştirdiği teoriler üzerine inşa edilmiş bir terapötik yaklaşımdır. Bu terapi türünde, terapist, bireyin bilinçdışındaki çatışmaları ve bastırılmış duyguları ortaya çıkarmaya çalışır. Rüyaların analizi, serbest çağrışım ve trans teknikleri, bilinçdışındaki içerikleri keşfetmek için kullanılan yöntemlerdir. Psikanaliz, bireyin bilinçdışındaki öğelerle yüzleşmesine yardımcı olarak, bilinçli zihinle uyumlu bir şekilde daha sağlıklı düşünme biçimleri geliştirmeyi amaçlar.

Örneğin, bir kişi bilinçli olarak çocukluk dönemindeki bazı travmaları hatırlamakta zorlanabilir. Ancak psikanaliz sırasında bu travmalar, rüyalar veya bilinçdışına ait semboller aracılığıyla ortaya çıkabilir. Bu süreç, kişinin farkındalığa ulaşarak daha sağlıklı bir içsel dengeye kavuşmasına yardımcı olabilir.

Bilinçdışı Zihinsel Sağlık Üzerindeki Etkileri

Bilinçdışının sağlığa olan etkileri oldukça büyüktür. Bastırılan duygular, düşünceler veya anılar, zamanla psikolojik bozukluklara yol açabilir. Anksiyete, depresyon, takıntılı davranışlar ve fobiler gibi psikolojik rahatsızlıkların çoğu, bilinçdışındaki çözülmemiş duyguların ve çatışmaların bir yansımasıdır.

Bilinçdışındaki baskılar, bireyin fiziksel sağlığını da etkileyebilir. Örneğin, stres ve kaygılar bilinçli olarak fark edilmese de vücutta baş ağrıları, mide problemleri ve uyku bozuklukları gibi somatik belirtilere yol açabilir. Psikanalitik terapiler, bu tür bilinçdışı engelleri ortadan kaldırarak kişinin daha sağlıklı bir zihin ve beden ilişkisi kurmasına olanak tanıyabilir.

Bilinçdışının Modern Psikolojideki Yeri

Bilinçdışı kavramı, Freud'un psikanalizinden çok daha geniş bir yelpazede incelenmeye başlanmıştır. Günümüzde, bilinçdışı yalnızca psikanalizle değil, aynı zamanda davranışçı psikoloji, bilişsel psikoloji ve nöropsikoloji gibi alanlarla da ilişkilendirilmiştir. Modern psikoloji, bilinçdışının daha derin ve kompleks bir yapı olduğunu kabul eder ve bunun, kişilik gelişimi, öğrenme süreçleri ve psikoterapi uygulamalarında nasıl işlediğini araştırır.

Sonuç

Bilinçdışı, insan zihninin karmaşık ve derin bir yönüdür. Kişinin farkında olmadığı düşünce ve duyguların yaşamını etkileyebileceğini gösterir. Bilinçdışının etkileri, bireylerin kişisel gelişimini, sağlıklarını ve toplumsal ilişkilerini derinden şekillendirir. Psikolojik terapilerde bilinçdışının etkilerini anlamak, insanların daha sağlıklı bir zihinsel duruma ulaşmalarını sağlar. Bu bağlamda, bilinçdışının keşfi, psikolojinin en heyecan verici ve araştırılması gereken alanlarından biri olmaya devam etmektedir.
 
Üst