Vitra
New member
Bilal Erdoğan: Ötekileştirilmiş bir kısmın çocuğuyum Teşebbüsçü İş Adamları Vakfı tarafınca Konya’da düzenlenen Türkiye Teşebbüsçü Buluşması Tepesi ödül merasimine katılan İlim Yayma Vakfı Lideri Bilal Erdoğan, girişimcilik projelerinde dereceye girenlere mükafatlarını verdi.
“Birfazlaca yatırımlar var”
Merasimde konuşan Erdoğan, şunları söylemiş oldu;
Bugün Türkiye ihracatta 220 milyar doları aştı. Konya’nın nasıl 3 milyar dolara geldiğinden bahsedildiyse, Türkiye de ihracat 20 yıl evvel 30 milyar dolar cirolarındaydı.
Bugün o denli bir süratle ilerliyoruz ki, o denli bir fırsat penceresini Türkiye yakalamış durumdaki muhtemelen yakın vakitte, 6 ay, 1 yıl sürmeden Türkiye her iş gününde 1 milyar dolar ihracat yapan bir ülke haline gelmiş olacak.
Bir ülke borçlanarak büyüyebilir. Türkiye bu modeli uzun müddet denedi. Cari açık vererek, dünyadan borç toplayarak, dünyadan yatırımcı gelmeksizin, finans kesiminde olsun gerçek somut yatırımlarla olsun yatırımcının gelmesi, borç vermesine dayalı bir büyüme modelini bugüne kadar denedik.
Bugüne kadar bununla muhakkak muvaffakiyetleri da yakaladık. Şu anda geldiğimiz nokta Türkiye’nin altyapıda yaptığı birfazlaca yatırımlar var.
“500 milyar dolar da yakalanabilir”
Türkiye’nin ihracat artışının 500 milyar doları da yakalayabileceğini tabir eden Bilal Erdoğan, şunları söylemiş oldu;
Geçtiğimiz devirde bilhassa salgın koşullarının getirdiği ekonomik koşullarda nitekim Türkiye’nin bir fırsat penceresini yakaladığını konuşuyoruz.
Bu artık Türkiye’nin borçlanarak değil cari fazla vererek büyüyen ihracata dayalı büyümenin fazlaca ön plana çıktığı, artık git gide katma bedelin yükselerek ihracata yansıdığı, bunun daha kaliteli istihdamla perçinlendiği bir büyüme periyodunu yakalamış durumda.
*Bugün 220 milyar dolar olan ihracatın 500 milyar doları yakaladığını düşünün. Muhtemelen 500 milyar doların bugün hayal olduğunu söyleyenler çıkacak karşımızda.
Fakat inanın Türkiye 30 milyar dolar yaparken 100 milyar doların hayal olduğunu söyleyenleri ben tanıyordum, görüyordum. Bugün 220 milyar dolar yakalandıysa olağan olarak 500 milyar dolar da yakalanabilir.
“Ötekileştirilmiş bir kısmın çocuğuyum”
Umudum şu; Türkiye’de bir yandan kutuplaşma edebiyatı yapanlar, diğer başka kesitlerin birbiriyle çatışmasını gözleyenler, insanları ötekileştirmekten vazgeçsinler. Biraz da plazalarında muhafazakar insanların niye olmadığı konuşulsun arkadaşlar.
Türkiye’de birileri, birilerinin ötekileştirilmesinden bahsederken, Türkiye’nin o büyük firmaları, Türkiye’nin o büyük zenginleri kendi plaza ve binalarında niye bir başörtülünün asla çalışamadığının hesabını versinler.
bu biçimde kutuplaştırmayı kimin yapıp, yapmadığı daha yeterli ortaya çıkacaktır. Ben, senelerca inançlı diye ötekileştirilmiş bir kısmın çocuğuyum. Ancak bugün benim ortasında bulunduğum vakıflarda, ortasında bulunduğum kurumlarda biz kimseyi ötekileştirmeden herkese ulaşmanın uğraşını veriyoruz.
Umut ediyorum ki bunlar daha gerçek anlaşılır. Daha yanlışsız takdir edilir ve aslında bu biçimde olmayanları da milletimiz daha yeterli görür.
“Birfazlaca yatırımlar var”
Merasimde konuşan Erdoğan, şunları söylemiş oldu;
Bugün Türkiye ihracatta 220 milyar doları aştı. Konya’nın nasıl 3 milyar dolara geldiğinden bahsedildiyse, Türkiye de ihracat 20 yıl evvel 30 milyar dolar cirolarındaydı.
Bugün o denli bir süratle ilerliyoruz ki, o denli bir fırsat penceresini Türkiye yakalamış durumdaki muhtemelen yakın vakitte, 6 ay, 1 yıl sürmeden Türkiye her iş gününde 1 milyar dolar ihracat yapan bir ülke haline gelmiş olacak.
Bir ülke borçlanarak büyüyebilir. Türkiye bu modeli uzun müddet denedi. Cari açık vererek, dünyadan borç toplayarak, dünyadan yatırımcı gelmeksizin, finans kesiminde olsun gerçek somut yatırımlarla olsun yatırımcının gelmesi, borç vermesine dayalı bir büyüme modelini bugüne kadar denedik.
Bugüne kadar bununla muhakkak muvaffakiyetleri da yakaladık. Şu anda geldiğimiz nokta Türkiye’nin altyapıda yaptığı birfazlaca yatırımlar var.
“500 milyar dolar da yakalanabilir”
Türkiye’nin ihracat artışının 500 milyar doları da yakalayabileceğini tabir eden Bilal Erdoğan, şunları söylemiş oldu;
Geçtiğimiz devirde bilhassa salgın koşullarının getirdiği ekonomik koşullarda nitekim Türkiye’nin bir fırsat penceresini yakaladığını konuşuyoruz.
Bu artık Türkiye’nin borçlanarak değil cari fazla vererek büyüyen ihracata dayalı büyümenin fazlaca ön plana çıktığı, artık git gide katma bedelin yükselerek ihracata yansıdığı, bunun daha kaliteli istihdamla perçinlendiği bir büyüme periyodunu yakalamış durumda.
*Bugün 220 milyar dolar olan ihracatın 500 milyar doları yakaladığını düşünün. Muhtemelen 500 milyar doların bugün hayal olduğunu söyleyenler çıkacak karşımızda.
Fakat inanın Türkiye 30 milyar dolar yaparken 100 milyar doların hayal olduğunu söyleyenleri ben tanıyordum, görüyordum. Bugün 220 milyar dolar yakalandıysa olağan olarak 500 milyar dolar da yakalanabilir.
“Ötekileştirilmiş bir kısmın çocuğuyum”
Umudum şu; Türkiye’de bir yandan kutuplaşma edebiyatı yapanlar, diğer başka kesitlerin birbiriyle çatışmasını gözleyenler, insanları ötekileştirmekten vazgeçsinler. Biraz da plazalarında muhafazakar insanların niye olmadığı konuşulsun arkadaşlar.
Türkiye’de birileri, birilerinin ötekileştirilmesinden bahsederken, Türkiye’nin o büyük firmaları, Türkiye’nin o büyük zenginleri kendi plaza ve binalarında niye bir başörtülünün asla çalışamadığının hesabını versinler.
bu biçimde kutuplaştırmayı kimin yapıp, yapmadığı daha yeterli ortaya çıkacaktır. Ben, senelerca inançlı diye ötekileştirilmiş bir kısmın çocuğuyum. Ancak bugün benim ortasında bulunduğum vakıflarda, ortasında bulunduğum kurumlarda biz kimseyi ötekileştirmeden herkese ulaşmanın uğraşını veriyoruz.
Umut ediyorum ki bunlar daha gerçek anlaşılır. Daha yanlışsız takdir edilir ve aslında bu biçimde olmayanları da milletimiz daha yeterli görür.