Sarr
Active member
İşte o açıklama:
“Büyük Fenerbahçe taraftarı ve Aziz Türk Milleti’ne,
Bizler, bir pazar sabahı, ne ile suçlandığımızı bilmeden, bir birçok bugün firari olan ya da hukuk önünde hesap veren, ülkemizin birlik ve bütünlüğüne düşman odaklar tarafınca kumanda edilen devrin yargı mensuplarının kumpas sonucu ile göz altına alındık.
Türkiye Cumhuriyeti’nin en nadide ögelerinden biri olan Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Lideri, yöneticileri, onurlu temsilcileri olarak, tamamı ile palavra, kendi içerisinde dahi pek fazlaca çelişkiyi barındıran safsatalar ile tiyatro bir yargılama ile Fenerbahçe’mizden, ailelerimizden, özgürlüklerimizden, işlerimizden 1 yıl boyunca yoksun bırakıldık.
Tutuklu olduğumuz süreçte, FETÖ örgütü ülkemizde, pek epeyce fay sınırı yaratmaya çalışarak, sporseverleri birbirine düşman etmek için tüm enstrümanlarını kullandı. Klâsik medyasıyla, spor medyasıyla, dijital medyasıyla, yargısıyla, polisiyle ülke içerisinde bizleri hatalı, Fenerbahçe’yi şaibeli göstermek için topuyla tüfeğiyle faaliyet gösteren kelam konusu terör örgütü, bu faaliyetleriyle asıl gayesi olan 15 Temmuz Kalkışmasına yer hazırladı. Bizler bunu o günlerde fark etmiştik ve “Ne şikesi, memleket elden gidiyor” dedik. Fenerbahçe Topluluğu durumun vahametinin daima farkındaydı lakin, hususa salt Fenerbahçe düşmanlığıyla bakanların durumun ciddiyetini anlaması maalesef biraz vakit aldı.
Bizler özgürlüğümüzden olduk, Metris Cezaevi’nde olduğumuz mühlet boyunca yapılan hiç bir baskıya boyun eğmedik, haklı olduğumuzu her dakika haykırdık. Hakkımızda çıkarılan tüm palavralarla gayret ettik. Bu sırada her şeyimiz, Fenerbahçe’miz ise finansal olarak zayıflatıldı, futbolcularını kaybetti, şampiyonluğu son dakikada elinden alındı, sponsorlarından oldu. her insanın sorumluluk almaktan kaçındığı, dokunma yanarsın denen bir devirde, yalnızca taraftarlarımızdan aldığımız takviye ve güçle gözü kara bir uğraşa giriştik. Hakkımızda ferman buyrulan mahpus cezasına yurt haricinden özel uçak tutarak geldik. Kaçmadık. Sorulan her şeyin yanıtını verdik.
Bugün gelinen noktada, kozmik hukukun temel unsurlarına karşıt bir halde 10 yıldır kanıtlamaya çalıştığımız “MASUMİYETİMİZ” Yargıtay’ın beraat kararlarını onaylamasıyla tescillenmiş oldu. Bizler için, 2011 Mayıs’ında Sivas’ta attığımız 4.golden daha sonra tartışmaya kapalı olan gerçeği bu vesileyle bir defa daha haykırıyoruz, 2010-2011 dönemi şampiyonu, ismiyle, ekibiyle, taraftarıyla, FENERBAHÇE!
Evlatlarımızın saçlarını koklayamadığımız, sevdamız Fenerbahçe’yi soluyamadığımız, sevdiklerimize dokunamadığımız günlerden bugünlere, bizleri hiç yalnız bırakmayan Fenerbahçe taraftarına ve sürece olumlu manada katkı sunan, tıpkı vakitte adaletin tecil etmesinde rol oynayan tüm siyasilere ve yargı mensuplarına teşekkür ederiz.
Tutuklandığımız birinci günden beri yanımızda olanları, Topuk Yaylasında Caddede, Silivri de Metris de Çağlayan da bizlere dayanak olup bu karanlık yapıya karşı yürüyenleri, stadımızı doldurup masumiyetimizi haykıran bayanlarımızı ve çocuklarımızı, tutsak günlerimizde korkusuzca bizi ziyarete gelip moral verenleri ömrümüzün en bedelli anıları ortasında hep yaşatacağız. Dokunma yanarsın tehdidi ile ardına bakmadan çekip gidenleri, takviye veriyormuş üzere gözüküp ardımızdan kurulan kumpasa yardımcı olanları da asla unutmayacağız.
Artık Fenerbahçe’ye ve bizlere 10 yıldır bu acıları yaşatan tüm her insanın hesap verme vakti, sabırsızlıkla bekliyoruz!
“Darağacında olsak bile son kelamımız Fenerbahçe” diyen Aziz Yıldırım, İlhan Ekşioğlu, Şekip Mosturoğlu, Cemil Turan, Tamer Yelkovan ve Dava Arkadaşları.”
“Büyük Fenerbahçe taraftarı ve Aziz Türk Milleti’ne,
Bizler, bir pazar sabahı, ne ile suçlandığımızı bilmeden, bir birçok bugün firari olan ya da hukuk önünde hesap veren, ülkemizin birlik ve bütünlüğüne düşman odaklar tarafınca kumanda edilen devrin yargı mensuplarının kumpas sonucu ile göz altına alındık.
Türkiye Cumhuriyeti’nin en nadide ögelerinden biri olan Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Lideri, yöneticileri, onurlu temsilcileri olarak, tamamı ile palavra, kendi içerisinde dahi pek fazlaca çelişkiyi barındıran safsatalar ile tiyatro bir yargılama ile Fenerbahçe’mizden, ailelerimizden, özgürlüklerimizden, işlerimizden 1 yıl boyunca yoksun bırakıldık.
Tutuklu olduğumuz süreçte, FETÖ örgütü ülkemizde, pek epeyce fay sınırı yaratmaya çalışarak, sporseverleri birbirine düşman etmek için tüm enstrümanlarını kullandı. Klâsik medyasıyla, spor medyasıyla, dijital medyasıyla, yargısıyla, polisiyle ülke içerisinde bizleri hatalı, Fenerbahçe’yi şaibeli göstermek için topuyla tüfeğiyle faaliyet gösteren kelam konusu terör örgütü, bu faaliyetleriyle asıl gayesi olan 15 Temmuz Kalkışmasına yer hazırladı. Bizler bunu o günlerde fark etmiştik ve “Ne şikesi, memleket elden gidiyor” dedik. Fenerbahçe Topluluğu durumun vahametinin daima farkındaydı lakin, hususa salt Fenerbahçe düşmanlığıyla bakanların durumun ciddiyetini anlaması maalesef biraz vakit aldı.
Bizler özgürlüğümüzden olduk, Metris Cezaevi’nde olduğumuz mühlet boyunca yapılan hiç bir baskıya boyun eğmedik, haklı olduğumuzu her dakika haykırdık. Hakkımızda çıkarılan tüm palavralarla gayret ettik. Bu sırada her şeyimiz, Fenerbahçe’miz ise finansal olarak zayıflatıldı, futbolcularını kaybetti, şampiyonluğu son dakikada elinden alındı, sponsorlarından oldu. her insanın sorumluluk almaktan kaçındığı, dokunma yanarsın denen bir devirde, yalnızca taraftarlarımızdan aldığımız takviye ve güçle gözü kara bir uğraşa giriştik. Hakkımızda ferman buyrulan mahpus cezasına yurt haricinden özel uçak tutarak geldik. Kaçmadık. Sorulan her şeyin yanıtını verdik.
Bugün gelinen noktada, kozmik hukukun temel unsurlarına karşıt bir halde 10 yıldır kanıtlamaya çalıştığımız “MASUMİYETİMİZ” Yargıtay’ın beraat kararlarını onaylamasıyla tescillenmiş oldu. Bizler için, 2011 Mayıs’ında Sivas’ta attığımız 4.golden daha sonra tartışmaya kapalı olan gerçeği bu vesileyle bir defa daha haykırıyoruz, 2010-2011 dönemi şampiyonu, ismiyle, ekibiyle, taraftarıyla, FENERBAHÇE!
Evlatlarımızın saçlarını koklayamadığımız, sevdamız Fenerbahçe’yi soluyamadığımız, sevdiklerimize dokunamadığımız günlerden bugünlere, bizleri hiç yalnız bırakmayan Fenerbahçe taraftarına ve sürece olumlu manada katkı sunan, tıpkı vakitte adaletin tecil etmesinde rol oynayan tüm siyasilere ve yargı mensuplarına teşekkür ederiz.
Tutuklandığımız birinci günden beri yanımızda olanları, Topuk Yaylasında Caddede, Silivri de Metris de Çağlayan da bizlere dayanak olup bu karanlık yapıya karşı yürüyenleri, stadımızı doldurup masumiyetimizi haykıran bayanlarımızı ve çocuklarımızı, tutsak günlerimizde korkusuzca bizi ziyarete gelip moral verenleri ömrümüzün en bedelli anıları ortasında hep yaşatacağız. Dokunma yanarsın tehdidi ile ardına bakmadan çekip gidenleri, takviye veriyormuş üzere gözüküp ardımızdan kurulan kumpasa yardımcı olanları da asla unutmayacağız.
Artık Fenerbahçe’ye ve bizlere 10 yıldır bu acıları yaşatan tüm her insanın hesap verme vakti, sabırsızlıkla bekliyoruz!
“Darağacında olsak bile son kelamımız Fenerbahçe” diyen Aziz Yıldırım, İlhan Ekşioğlu, Şekip Mosturoğlu, Cemil Turan, Tamer Yelkovan ve Dava Arkadaşları.”