Sarr
Active member
A Ulusal Futbol Takımı’nda Teknik Yönetici Şenol Güneş’in yardımcılığının yanı sıra Spor Toto Muhteşem Lig’de Kayserispor, Göztepe, Ankaragücü üzere ekipleri da çalıştıran Bayram Bektaş, 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda ulusal grubun performansını etkileyen faktörleri, Kuntz devrini ve daha biroldukça mevzuyu İhlas Haber Ajansı’na kıymetlendirdi.
“Trabzonspor şampiyonluğa gidiyor”
Öncelikle Harika Lig’in üç büyükleri olarak isimlendirilen Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın ortasında bulundukları durumun niçinlerine değinerek kelamlarına başlayan Bektaş, “Birfazlaca niye olabilir; takım yapılanması, oyuncuların birbirleriyle ahengi, sakatlıklar. Fenerbahçe biraz daha takım yapılanmasından yakınıyor olabilir zira daima birebir stil oyuncular var. Biraz hamle sınırında eksik kaldığını düşünüyorum. Galatasaray’da da yanlış takım yapılanması. Oyuncuların birbirine ahengi güzel değil. İstikrarı yakalayamadılar. Beşiktaş’ta sakatlıklar en büyük sebep olabilir. Zira Beşiktaş’a baktığınızda geçen seneye nazaran takımını koruma etmiş hatta üstüne de oyuncu almıştı. Tahminen Sergen hoca devrinde bir his kırılması oldu. Biz onu ulusal ekipte da hayatıştık. daha sonrasında da bir değişim oldu. Trabzonspor’a baktığımız vakit ise istikrarlılar ki onlar da ıstırap yaşadı sakatlıklardan daha sonra. Lakin bir daha de en büyük aday. Son Galatasaray galibiyeti onlara büyük moral verdi, camiayı bir havaya soktu. Çok büyük ihtimalle de Trabzonspor şampiyonluğa gidiyor” tabirlerini kullandı.
Anadolu kadrolarının yükselen grafiği
Bayram Bektaş, Anadolu gruplarının ortaya koydukları başarılı performanslara ait ise, “Konyaspor’un takım yapısı, oyuncuların birbirine ahengi, istikrar âlâ. Bunu kimi gruplarda da gördük lakin iniş çıkışlar oldu. Alanyaspor üzücü gözükmüyor, onlar da daima kadroyu koruma ederek geliyorlar. Hatayspor bu sene biraz tutarsız, bir kazanıp bir kaybediyor. Fakat Konya en istikrarlı ekip gözüküyor. Bilhassa de Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın yarışın haricinde kalması onları üstlere taşıdı. Trabzonspor’u takip eden tek kadro olarak gözüküyor Konyaspor. Fakat takdire şayan bir dönem geçiriyorlar. İlhan Palut hoca da hoş işler çıkarıyor. Trabzonspor da geçmiş yıllare nazaran hamle çizgisini epeyce güçlendirdi ve alternatifli hamle çizgisi oldu. Sakatlıksız tam takım gittiği takdirde bence önünü kimse kesemez” cümlelerine yer verdi.
Harika Lig’deki genç teknik adam tercihleri
Muhteşem Lig’de artık genç teknik yöneticilere daha fazla misyon verilmesiyle alakalı düşüncülerini 47 yaşındaki teknik yönetici, şu biçimde lisana getirdi:
“Kulüpler kendi yol haritası, anlayışına nazaran bir tercih yapıyor. Amacına bakılırsa bir hoca tercihi yapıyor. Bu tercihler bizim büyüklerimiz de olabiliyor. Gerçekten Mustafa Denizli hocamız Altay’daydı, şampiyon yaptı geçen sene. Bu sene tutmadı ayrıldı. Şenol Güneş hocanın kesinlikle görüştüğü yerler vardır. Fatih hoca (Terim) bilmiyorum bırakacak mı. Onlar bizim ağabeylerimiz, örnek aldığımız hocalarımız. Lakin genç jenerasyon olarak bizim de o yerleri doldurmamız için kendimizi en yeterli biçimde donatmamız lazım. Her ortama, plana, stratejiye kendimizi hazırlamamız gerekiyor oyun manasında ki orada biz de yer bulalım. Biliyorsunuz kimi kulüpler çabucak hemen lisansı olmayan hocalar tercih ediyor. Tahminen onlara inanıyordur.
Ben hiç bir vakit lisanssız çalışan bir hocayı da eleştirmedim. Kendi ekmeklerinin, piyasalarının, mesleklerinin doğrultusunda gidip çalışıyorlar. Hayalleri vardır, teklif geldiği takdirde doğal ki gidip çalışacak. Bu büsbütün kulüplerin sorunu. Bunun bir sonucu alınıp uygulanacaksa da TFF’nin uygulaması gerek bir karar.”
“Altay ile görüştüm”
Mustafa Denizli vazifeden ayrıldıktan daha sonra Altay ile bir görüşme yaptığını açıklayan Bektaş, “Ama transfer yasağı var ve kimi bölgelere gereksinim vardı. Kendimle alakalı tercih etmedim. Yoksa beğenmediğimden değil, yalnızca meslek planlamamla alakalı. Kendimi söz edebilecek, istediğim takımla istediğim oyunu alana yansıtabilecek bir ortam bulmadığım için kabul etmedim. Bir alt ligden teklifler oluyor, şu an görüşmeler yapıyorum fakat çabucak hemen bir sonuç yok” biçiminde konuştu.
“Dünya Kupası’na gitme talihimiz epey sıkıntı, imkansız değil”
A Ulusal Takım’daki Kuntz devrini ve ay-yıldızlıların Dünya Kupası’na gitme bahtını pahalandıran Bayram Bektaş, “Sonuçta orada geçmişte oluşmuş bir çekirdek takım, genç kuşak var. Biz epey başarılı bir müddetç geçirdik. daha sonrasında Avrupa Şampiyonası malum başarısız oldu. Sonucunda de ayrıldık. Bildiğim kadar Hamit Altıntop’un ilgileri, Alman futbolunu, altyapısını, stratejisini benimsediği ve Stefan Kuntz’un başarılı olacağına inandığı için nazaranve getirildi. Bizim yapmamız gereken yalnızca dayanak vermek. Sonuçta hepimizin ulusal ekibi. Ben çok kısa vadede bir şey beklemiyorum aslına bakarsan yanlış olur. Herkes ulusal grubumuzun Dünya Kupası’na gitmesini istiyor. Ancak talihimiz fazlaca güç, imkansız değil. Ulusal grubumuz inanılmaz karakterli bir ulusal ekip. Yalnızca maça güzel hazırlandığı vakit yenemeyeceği ekip yok. Ancak oyun planı, şablonu ve stratejisinden çıkmadığı vakit. Zira biz bunu bu biçimde başardık, bu biçimde yaşadık Şenol hocamla. Direktifleri veriyorduk idmanda, uygulandığı vakit maç esnasında başarıyorduk. Ancak biraz formatın dışına, geniş alanda kadronun uzunluğu uzadığı vakit dert yaşadık. Bunu da muhtemelen ulusal kadronun başındakiler, yeni hocası tespit etmişlerdir” diye konuştu.
“Bir ulusal grubun 6, 7, 8 tane kanat oyuncusu, forveti olmalı”
Avrupa Şampiyonası’nda muhakkak bölgelerde takımın sonlu kalmasının teknik takım olarak kendilerini zorladığını da anlatan Bektaş, yaşanan süreç hakkında şunları söylemiş oldu: “Öncelikle ulusal ekibe, alt yapılardan üretmemiz lazım. Biz bunun zahmetini epey yaşadık. Ulusal kadrosu izlediğimizde bir A, B, C planı niçin yok zira oyuncu alternatifi fazlaca kısıtlı, bilhassa hamlede. Bir ulusal grubun 6, 7, 8 tane kanat oyuncusu, forveti olmalı. Türkiye’de forvet yok demiyorum lakin ulusal kadro seviyesinde milletlerarası arenada büyük karşılaşmalarda iş bitiren yetenekli forvetlerin olması gerekiyor. örneğin sol bek kahrımız da var. Sağ bekte alternatiflerimiz var; Zeki, Mert lakin sol bekte Caner Erkin yaşlandı, artık daha ne kadar gidecek. Umut oynuyor ancak orayı zorlayacak hayli fazla oyuncu yok. Rıdvan Yılmaz geliyor arttan yalnızca. Bilhassa atakta ki biliyorsunuz eleme sürecinde Cengiz Ünder 1 ya da 2 maç oynadı. Biz kanatsız, öbür oyunculardan kanat mevkiinde yararlandık. Forvette Cenk Tosun bize inanılmaz katkıda bulundu lakin Avrupa Şampiyonası’nda yoktu. Burak Yılmaz’a yük bindi, yalnızca o bütün yükü çekti. Elinden geldiği kadar azamisiyle yaşına karşın özveride bulundu lakin daima eksiktik. ötürüsıyla bir ulusal kadro takımı, aday takım, geniş takım hayli alternatifli olmalı. Hollanda, Fransa, İtalya ile oynuyorsun, giren çıkanı aratmıyor. Adam forvet için oturup düşünüyor kimi oynatayım diye. Bizim o denli bir talihimiz yok ulusal grup olarak o yüzden burada bizim Ümit Ulusal Grup, Genç Ulusal Gruplar, kulüp alt yapıları, akademiler büsbütün mevkiinin özelliğini taşıyan oyunculara yönelmeli. Kanatsa kanat, forvetse forvet, devşirme oyuncuyla epey uzağa gidemiyoruz. Milletlerarası alanda yarışamıyorsun. Bizim biraz daha bunlara yönelmemiz lazım ancak 20 yıldır tıpkı şeyi konuşuyoruz, fazlaca da bir şey değişmiyor.”
“Trabzonspor şampiyonluğa gidiyor”
Öncelikle Harika Lig’in üç büyükleri olarak isimlendirilen Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın ortasında bulundukları durumun niçinlerine değinerek kelamlarına başlayan Bektaş, “Birfazlaca niye olabilir; takım yapılanması, oyuncuların birbirleriyle ahengi, sakatlıklar. Fenerbahçe biraz daha takım yapılanmasından yakınıyor olabilir zira daima birebir stil oyuncular var. Biraz hamle sınırında eksik kaldığını düşünüyorum. Galatasaray’da da yanlış takım yapılanması. Oyuncuların birbirine ahengi güzel değil. İstikrarı yakalayamadılar. Beşiktaş’ta sakatlıklar en büyük sebep olabilir. Zira Beşiktaş’a baktığınızda geçen seneye nazaran takımını koruma etmiş hatta üstüne de oyuncu almıştı. Tahminen Sergen hoca devrinde bir his kırılması oldu. Biz onu ulusal ekipte da hayatıştık. daha sonrasında da bir değişim oldu. Trabzonspor’a baktığımız vakit ise istikrarlılar ki onlar da ıstırap yaşadı sakatlıklardan daha sonra. Lakin bir daha de en büyük aday. Son Galatasaray galibiyeti onlara büyük moral verdi, camiayı bir havaya soktu. Çok büyük ihtimalle de Trabzonspor şampiyonluğa gidiyor” tabirlerini kullandı.
Anadolu kadrolarının yükselen grafiği
Bayram Bektaş, Anadolu gruplarının ortaya koydukları başarılı performanslara ait ise, “Konyaspor’un takım yapısı, oyuncuların birbirine ahengi, istikrar âlâ. Bunu kimi gruplarda da gördük lakin iniş çıkışlar oldu. Alanyaspor üzücü gözükmüyor, onlar da daima kadroyu koruma ederek geliyorlar. Hatayspor bu sene biraz tutarsız, bir kazanıp bir kaybediyor. Fakat Konya en istikrarlı ekip gözüküyor. Bilhassa de Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın yarışın haricinde kalması onları üstlere taşıdı. Trabzonspor’u takip eden tek kadro olarak gözüküyor Konyaspor. Fakat takdire şayan bir dönem geçiriyorlar. İlhan Palut hoca da hoş işler çıkarıyor. Trabzonspor da geçmiş yıllare nazaran hamle çizgisini epeyce güçlendirdi ve alternatifli hamle çizgisi oldu. Sakatlıksız tam takım gittiği takdirde bence önünü kimse kesemez” cümlelerine yer verdi.
Harika Lig’deki genç teknik adam tercihleri
Muhteşem Lig’de artık genç teknik yöneticilere daha fazla misyon verilmesiyle alakalı düşüncülerini 47 yaşındaki teknik yönetici, şu biçimde lisana getirdi:
“Kulüpler kendi yol haritası, anlayışına nazaran bir tercih yapıyor. Amacına bakılırsa bir hoca tercihi yapıyor. Bu tercihler bizim büyüklerimiz de olabiliyor. Gerçekten Mustafa Denizli hocamız Altay’daydı, şampiyon yaptı geçen sene. Bu sene tutmadı ayrıldı. Şenol Güneş hocanın kesinlikle görüştüğü yerler vardır. Fatih hoca (Terim) bilmiyorum bırakacak mı. Onlar bizim ağabeylerimiz, örnek aldığımız hocalarımız. Lakin genç jenerasyon olarak bizim de o yerleri doldurmamız için kendimizi en yeterli biçimde donatmamız lazım. Her ortama, plana, stratejiye kendimizi hazırlamamız gerekiyor oyun manasında ki orada biz de yer bulalım. Biliyorsunuz kimi kulüpler çabucak hemen lisansı olmayan hocalar tercih ediyor. Tahminen onlara inanıyordur.
Ben hiç bir vakit lisanssız çalışan bir hocayı da eleştirmedim. Kendi ekmeklerinin, piyasalarının, mesleklerinin doğrultusunda gidip çalışıyorlar. Hayalleri vardır, teklif geldiği takdirde doğal ki gidip çalışacak. Bu büsbütün kulüplerin sorunu. Bunun bir sonucu alınıp uygulanacaksa da TFF’nin uygulaması gerek bir karar.”
“Altay ile görüştüm”
Mustafa Denizli vazifeden ayrıldıktan daha sonra Altay ile bir görüşme yaptığını açıklayan Bektaş, “Ama transfer yasağı var ve kimi bölgelere gereksinim vardı. Kendimle alakalı tercih etmedim. Yoksa beğenmediğimden değil, yalnızca meslek planlamamla alakalı. Kendimi söz edebilecek, istediğim takımla istediğim oyunu alana yansıtabilecek bir ortam bulmadığım için kabul etmedim. Bir alt ligden teklifler oluyor, şu an görüşmeler yapıyorum fakat çabucak hemen bir sonuç yok” biçiminde konuştu.
“Dünya Kupası’na gitme talihimiz epey sıkıntı, imkansız değil”
A Ulusal Takım’daki Kuntz devrini ve ay-yıldızlıların Dünya Kupası’na gitme bahtını pahalandıran Bayram Bektaş, “Sonuçta orada geçmişte oluşmuş bir çekirdek takım, genç kuşak var. Biz epey başarılı bir müddetç geçirdik. daha sonrasında Avrupa Şampiyonası malum başarısız oldu. Sonucunda de ayrıldık. Bildiğim kadar Hamit Altıntop’un ilgileri, Alman futbolunu, altyapısını, stratejisini benimsediği ve Stefan Kuntz’un başarılı olacağına inandığı için nazaranve getirildi. Bizim yapmamız gereken yalnızca dayanak vermek. Sonuçta hepimizin ulusal ekibi. Ben çok kısa vadede bir şey beklemiyorum aslına bakarsan yanlış olur. Herkes ulusal grubumuzun Dünya Kupası’na gitmesini istiyor. Ancak talihimiz fazlaca güç, imkansız değil. Ulusal grubumuz inanılmaz karakterli bir ulusal ekip. Yalnızca maça güzel hazırlandığı vakit yenemeyeceği ekip yok. Ancak oyun planı, şablonu ve stratejisinden çıkmadığı vakit. Zira biz bunu bu biçimde başardık, bu biçimde yaşadık Şenol hocamla. Direktifleri veriyorduk idmanda, uygulandığı vakit maç esnasında başarıyorduk. Ancak biraz formatın dışına, geniş alanda kadronun uzunluğu uzadığı vakit dert yaşadık. Bunu da muhtemelen ulusal kadronun başındakiler, yeni hocası tespit etmişlerdir” diye konuştu.
“Bir ulusal grubun 6, 7, 8 tane kanat oyuncusu, forveti olmalı”
Avrupa Şampiyonası’nda muhakkak bölgelerde takımın sonlu kalmasının teknik takım olarak kendilerini zorladığını da anlatan Bektaş, yaşanan süreç hakkında şunları söylemiş oldu: “Öncelikle ulusal ekibe, alt yapılardan üretmemiz lazım. Biz bunun zahmetini epey yaşadık. Ulusal kadrosu izlediğimizde bir A, B, C planı niçin yok zira oyuncu alternatifi fazlaca kısıtlı, bilhassa hamlede. Bir ulusal grubun 6, 7, 8 tane kanat oyuncusu, forveti olmalı. Türkiye’de forvet yok demiyorum lakin ulusal kadro seviyesinde milletlerarası arenada büyük karşılaşmalarda iş bitiren yetenekli forvetlerin olması gerekiyor. örneğin sol bek kahrımız da var. Sağ bekte alternatiflerimiz var; Zeki, Mert lakin sol bekte Caner Erkin yaşlandı, artık daha ne kadar gidecek. Umut oynuyor ancak orayı zorlayacak hayli fazla oyuncu yok. Rıdvan Yılmaz geliyor arttan yalnızca. Bilhassa atakta ki biliyorsunuz eleme sürecinde Cengiz Ünder 1 ya da 2 maç oynadı. Biz kanatsız, öbür oyunculardan kanat mevkiinde yararlandık. Forvette Cenk Tosun bize inanılmaz katkıda bulundu lakin Avrupa Şampiyonası’nda yoktu. Burak Yılmaz’a yük bindi, yalnızca o bütün yükü çekti. Elinden geldiği kadar azamisiyle yaşına karşın özveride bulundu lakin daima eksiktik. ötürüsıyla bir ulusal kadro takımı, aday takım, geniş takım hayli alternatifli olmalı. Hollanda, Fransa, İtalya ile oynuyorsun, giren çıkanı aratmıyor. Adam forvet için oturup düşünüyor kimi oynatayım diye. Bizim o denli bir talihimiz yok ulusal grup olarak o yüzden burada bizim Ümit Ulusal Grup, Genç Ulusal Gruplar, kulüp alt yapıları, akademiler büsbütün mevkiinin özelliğini taşıyan oyunculara yönelmeli. Kanatsa kanat, forvetse forvet, devşirme oyuncuyla epey uzağa gidemiyoruz. Milletlerarası alanda yarışamıyorsun. Bizim biraz daha bunlara yönelmemiz lazım ancak 20 yıldır tıpkı şeyi konuşuyoruz, fazlaca da bir şey değişmiyor.”