Vitra
New member
Bayanlardan Taliban açıklaması: Taliban ve destekçileri yeryüzünden silinecek Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu Afganistan’daki idaresi Taliban’ın ele geçirmesinden daha sonra bayanların günlük yaşantılarında bir ekip baskılara maruz kalmasıyla ilgili bir açıklama yaptı. ‘Taliban ve destekçileri yeryüzünden silinecek bayanlar laiklikle yaşayacak’ başlığıyla paylaşılan açıklamada, ‘Kendilerini yalnız bırakılmış hisseden tüm bayanlara bu topraklardan yalnız olmadıklarını söylüyoruz.’ denildi.
Taliban’ın, ülkede idaresi ele geçirmesinden daha sonra, bayanların hayat şartları ve bayan haklarıyla ilgili hali konusunda dünyada önemli kaygılar vardı. Kabil’de bayan fotoğraflarının üzerinin boyanması, ülkedeki kimi üniversitelere ve devlet kurumlarına bayanların alınmaması da bu korkuları büyüttü. Bu dertlerle açıklama yapan Platform’un açıklaması şöyleki;
‘Taliban, dünyaya “Kadın haklarına hürmet göstereceğiz” derken şeriata bakılırsa diye ekleyerek aslında hiç bir şeyin değişmediğini anlattı. Taliban “Ilımlı olacağız.” diye açıklamalar yaparken kentin duvarlarından bayanların yüzleri siliniyor, sokakta burka giymeyen bayanlar öldürülüyor, bayan öğrenciler yurtlarında kalamıyor, bayanlar işyerlerine gidemiyor. Taliban’ın eline düşmemek için, bayanların çatılardan atladığı haberlerini hala okuyoruz. ‘Taliban’ın şeriat kanunları altında yaşamak istemiyoruz’ diyen bayanlar, bizlere laikliğin hayati kıymetini gösteriyor. Tüm bu yaşananlara sebep olan ülkelerin birer birer Taliban’ı “tanıma” sırasına girdiğini de biliyoruz. Kendilerini yalnız bırakılmış hisseden tüm bayanlara bu topraklardan yalnız olmadıklarını söylüyoruz’
‘Ne Taliban’la ne de onun anlayışıyla hiç bir yakınlığımız yok’
Platform yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Taliban ile ‘yakınız’ bildirisi vermesi eleştirilirken Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme sonucu aldığı da hatırlatıldı. Platform açıklamasında bu bahiste şu biçimde dedi:
‘Türkiye Cumhurbaşkanı Taliban ile “yakınız, görüşebiliriz” diyor. Bayanların, LGBTİQ+’ların, eşit ve özgür yaşamasını sağlayacak olan İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı geri çeken Cumhurbaşkanı’nın bu kelamlarına şaşırmıyoruz. Anayasa’nın hiçe sayılması ile kanunların uygulanmaması ile rejimin kendisinin tehdit altında olduğunu anlattık. Her gün toplumun farklı kısımlarına yönelik hayat biçimine müdahaleler gerçekleşmeye devam ediyor ve bu en hayli da bayanları ve LGBTİQ+’ları etkiliyor. Cumhurbaşkanı’nın Taliban’a “yakınız” demesi aslında gidişatın nereye yanlışsız olduğunun ipuçlarını veriyor. Bizlerin ne Taliban’la ne de onun anlayışıyla hiç bir yakınlığımız yok.’
Açıklamanın tam metni şu biçimde:
‘Afganistan’da kuşaklar boyunca savaş yaşandı. Emperyalistler her fırsatta o topraklarda türlü mazeretlerle işgali zorladı. Hatta biroldukça güç “Kadınları kurtarıyoruz.” diyerek bunu sürdürdü. Orada yaşayanların kendi geleceklerini belirleme hakları ellerinden alındı. Tüm bunlara karşın bayanlar hakları için çaba etti. Bayanlar güçlü şartlarda hayli sonlu olsa da eğitimde, çalışma hayatında ve toplumsal hayatta yer almak için çeşitli kazanımlar elde etti. Artık ise Taliban’ın Afganistan idaresini ele geçirmesiyle tüm kazanımlar yerle bir oldu. Afganistan’daki bayanların dediği üzere, orası artık bayanlar için cehennem.
Taliban, dünyaya “Kadın haklarına hürmet göstereceğiz” derken şeriata göre diye ekleyerek aslında hiç bir şeyin değişmediğini anlattı. Taliban “Ilımlı olacağız.” diye açıklamalar yaparken kentin duvarlarından bayanların yüzleri siliniyor, sokakta burka giymeyen bayanlar öldürülüyor, bayan öğrenciler yurtlarında kalamıyor, bayanlar işyerlerine gidemiyor. Taliban’ın eline düşmemek için, bayanların çatılardan atladığı haberlerini hala okuyoruz. ‘Taliban’ın şeriat kanunları altında yaşamak istemiyoruz’ diyen bayanlar, bizlere laikliğin hayati ehemmiyetini gösteriyor. Tüm bu yaşananlara sebep olan ülkelerin birer birer Taliban’ı “tanıma” sırasına girdiğini de biliyoruz. Kendilerini yalnız bırakılmış hisseden tüm bayanlara bu topraklardan yalnız olmadıklarını söylüyoruz.
Afganistan’da bunlar yaşanırken, Türkiye Cumhurbaşkanı Taliban ile “yakınız, görüşebiliriz” diyor. Bayanların, LGBTİQ+’ların, eşit ve özgür yaşamasını sağlayacak olan İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı geri çeken Cumhurbaşkanı’nın bu kelamlarına şaşırmıyoruz. Anayasa’nın hiçe sayılması ile maddelerin uygulanmaması ile rejimin kendisinin tehdit altında olduğunu anlattık. Her gün toplumun farklı bölümlerine yönelik hayat şekline müdahaleler gerçekleşmeye devam ediyor ve bu en epeyce da bayanları ve LGBTİQ+’ları etkiliyor. Cumhurbaşkanı’nın Taliban’a “yakınız” demesi aslında gidişatın nereye gerçek olduğunun ipuçlarını veriyor. Bizlerin ne Taliban’la ne de onun anlayışıyla hiç bir yakınlığımız yok.
Afganistanlı bayanlarla yazgımız bir. Orada yaşananlar bize epey uzak değil. Tıpkı erkek egemenliğinin, birebir yobazlığın, tıpkı sömürünün, tıpkı zulmün farklı boyutları karşısında direniyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuzca imzanın geri çekilmesinin akabinde Uygar Kanun, 6284, boşanma hakkı, nafaka hakkı üzere gayret ederek kazandığımız birfazlaca hakkımız bir daha bir gecede ortadan kalkabilir. Bu yüzden Afganistan’da bayanların ve LGBTİQ+’ların yaşadıkları her şey bizleri direkt ilgilendiriyor.
Afganistan’dan göç etmek zorunda kalan binlerce insanın yollarda zorluklarla karşılaştığını, birfazlaca kapının yüzlerine kapandığını görüyoruz. Gidebildikleri ülkelerde ise taban ömür şartlarının bile sağlanmaması ile karşı karşıya kalıyorlar. Afganistan’dan çıkamamış, hayatı tehdit altında olan bayanlar için bütün ülkeler İstanbul Sözleşmesi’nin “göç ve iltica” unsuru gereği toplumsal cinsiyet temelli sığınma taleplerini karşılamalıdır. Bizler bu topraklarda da gayret edenler olarak, Afganistan’daki Taliban rejimine karşı bayanların, LGBTİQ+’ların, eşit özgür yaşamak isteyen halkların yanındayız. Afganistan’da namluların önünde dahi hala direnen, en başta hareket yapan bayanların pes etmeyişlerinde umudun olduğunu görüyoruz.
Bizler eşitlikçi feminizmi var edecek, dünyanın tüm bayanlarının eşit ve özgür yaşaması için çabayı sürdüreceğiz ve bu çabayı ortaklaştıracağız.
Ortak çabamızla, bayanlara karanlığı reva bakılırsan Taliban ve destekçileri yeryüzünden silinecek, bayanlar laiklikle yaşayacak. ‘
Taliban’ın, ülkede idaresi ele geçirmesinden daha sonra, bayanların hayat şartları ve bayan haklarıyla ilgili hali konusunda dünyada önemli kaygılar vardı. Kabil’de bayan fotoğraflarının üzerinin boyanması, ülkedeki kimi üniversitelere ve devlet kurumlarına bayanların alınmaması da bu korkuları büyüttü. Bu dertlerle açıklama yapan Platform’un açıklaması şöyleki;
‘Taliban, dünyaya “Kadın haklarına hürmet göstereceğiz” derken şeriata bakılırsa diye ekleyerek aslında hiç bir şeyin değişmediğini anlattı. Taliban “Ilımlı olacağız.” diye açıklamalar yaparken kentin duvarlarından bayanların yüzleri siliniyor, sokakta burka giymeyen bayanlar öldürülüyor, bayan öğrenciler yurtlarında kalamıyor, bayanlar işyerlerine gidemiyor. Taliban’ın eline düşmemek için, bayanların çatılardan atladığı haberlerini hala okuyoruz. ‘Taliban’ın şeriat kanunları altında yaşamak istemiyoruz’ diyen bayanlar, bizlere laikliğin hayati kıymetini gösteriyor. Tüm bu yaşananlara sebep olan ülkelerin birer birer Taliban’ı “tanıma” sırasına girdiğini de biliyoruz. Kendilerini yalnız bırakılmış hisseden tüm bayanlara bu topraklardan yalnız olmadıklarını söylüyoruz’
‘Ne Taliban’la ne de onun anlayışıyla hiç bir yakınlığımız yok’
Platform yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Taliban ile ‘yakınız’ bildirisi vermesi eleştirilirken Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme sonucu aldığı da hatırlatıldı. Platform açıklamasında bu bahiste şu biçimde dedi:
‘Türkiye Cumhurbaşkanı Taliban ile “yakınız, görüşebiliriz” diyor. Bayanların, LGBTİQ+’ların, eşit ve özgür yaşamasını sağlayacak olan İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı geri çeken Cumhurbaşkanı’nın bu kelamlarına şaşırmıyoruz. Anayasa’nın hiçe sayılması ile kanunların uygulanmaması ile rejimin kendisinin tehdit altında olduğunu anlattık. Her gün toplumun farklı kısımlarına yönelik hayat biçimine müdahaleler gerçekleşmeye devam ediyor ve bu en hayli da bayanları ve LGBTİQ+’ları etkiliyor. Cumhurbaşkanı’nın Taliban’a “yakınız” demesi aslında gidişatın nereye yanlışsız olduğunun ipuçlarını veriyor. Bizlerin ne Taliban’la ne de onun anlayışıyla hiç bir yakınlığımız yok.’
Açıklamanın tam metni şu biçimde:
‘Afganistan’da kuşaklar boyunca savaş yaşandı. Emperyalistler her fırsatta o topraklarda türlü mazeretlerle işgali zorladı. Hatta biroldukça güç “Kadınları kurtarıyoruz.” diyerek bunu sürdürdü. Orada yaşayanların kendi geleceklerini belirleme hakları ellerinden alındı. Tüm bunlara karşın bayanlar hakları için çaba etti. Bayanlar güçlü şartlarda hayli sonlu olsa da eğitimde, çalışma hayatında ve toplumsal hayatta yer almak için çeşitli kazanımlar elde etti. Artık ise Taliban’ın Afganistan idaresini ele geçirmesiyle tüm kazanımlar yerle bir oldu. Afganistan’daki bayanların dediği üzere, orası artık bayanlar için cehennem.
Taliban, dünyaya “Kadın haklarına hürmet göstereceğiz” derken şeriata göre diye ekleyerek aslında hiç bir şeyin değişmediğini anlattı. Taliban “Ilımlı olacağız.” diye açıklamalar yaparken kentin duvarlarından bayanların yüzleri siliniyor, sokakta burka giymeyen bayanlar öldürülüyor, bayan öğrenciler yurtlarında kalamıyor, bayanlar işyerlerine gidemiyor. Taliban’ın eline düşmemek için, bayanların çatılardan atladığı haberlerini hala okuyoruz. ‘Taliban’ın şeriat kanunları altında yaşamak istemiyoruz’ diyen bayanlar, bizlere laikliğin hayati ehemmiyetini gösteriyor. Tüm bu yaşananlara sebep olan ülkelerin birer birer Taliban’ı “tanıma” sırasına girdiğini de biliyoruz. Kendilerini yalnız bırakılmış hisseden tüm bayanlara bu topraklardan yalnız olmadıklarını söylüyoruz.
Afganistan’da bunlar yaşanırken, Türkiye Cumhurbaşkanı Taliban ile “yakınız, görüşebiliriz” diyor. Bayanların, LGBTİQ+’ların, eşit ve özgür yaşamasını sağlayacak olan İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı geri çeken Cumhurbaşkanı’nın bu kelamlarına şaşırmıyoruz. Anayasa’nın hiçe sayılması ile maddelerin uygulanmaması ile rejimin kendisinin tehdit altında olduğunu anlattık. Her gün toplumun farklı bölümlerine yönelik hayat şekline müdahaleler gerçekleşmeye devam ediyor ve bu en epeyce da bayanları ve LGBTİQ+’ları etkiliyor. Cumhurbaşkanı’nın Taliban’a “yakınız” demesi aslında gidişatın nereye gerçek olduğunun ipuçlarını veriyor. Bizlerin ne Taliban’la ne de onun anlayışıyla hiç bir yakınlığımız yok.
Afganistanlı bayanlarla yazgımız bir. Orada yaşananlar bize epey uzak değil. Tıpkı erkek egemenliğinin, birebir yobazlığın, tıpkı sömürünün, tıpkı zulmün farklı boyutları karşısında direniyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuzca imzanın geri çekilmesinin akabinde Uygar Kanun, 6284, boşanma hakkı, nafaka hakkı üzere gayret ederek kazandığımız birfazlaca hakkımız bir daha bir gecede ortadan kalkabilir. Bu yüzden Afganistan’da bayanların ve LGBTİQ+’ların yaşadıkları her şey bizleri direkt ilgilendiriyor.
Afganistan’dan göç etmek zorunda kalan binlerce insanın yollarda zorluklarla karşılaştığını, birfazlaca kapının yüzlerine kapandığını görüyoruz. Gidebildikleri ülkelerde ise taban ömür şartlarının bile sağlanmaması ile karşı karşıya kalıyorlar. Afganistan’dan çıkamamış, hayatı tehdit altında olan bayanlar için bütün ülkeler İstanbul Sözleşmesi’nin “göç ve iltica” unsuru gereği toplumsal cinsiyet temelli sığınma taleplerini karşılamalıdır. Bizler bu topraklarda da gayret edenler olarak, Afganistan’daki Taliban rejimine karşı bayanların, LGBTİQ+’ların, eşit özgür yaşamak isteyen halkların yanındayız. Afganistan’da namluların önünde dahi hala direnen, en başta hareket yapan bayanların pes etmeyişlerinde umudun olduğunu görüyoruz.
Bizler eşitlikçi feminizmi var edecek, dünyanın tüm bayanlarının eşit ve özgür yaşaması için çabayı sürdüreceğiz ve bu çabayı ortaklaştıracağız.
Ortak çabamızla, bayanlara karanlığı reva bakılırsan Taliban ve destekçileri yeryüzünden silinecek, bayanlar laiklikle yaşayacak. ‘