Vitra
New member
Babacan Bahçeli’nin eski görüntülerini izletip güldü Geçtiğimiz günlerde MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, küme toplantısında Babacan’ın kendisine yönelik “Bahçeli krizlerin ortağıdır” sözlerine sert bir lisanla cevap vermişti.
Bahçeli, Babacan’a yönelik, “Selamsız ve sevimsiz bir siyaset devşirmesi şahsıma yönelik; ‘Bahçeli krizlerin ortağıdır’ demiş, halt etmiş, küçük aklının tabanını sergilemiş. Ortada bir kriz yoktur, velev ki olsa bile, bundan şad olamayız, şayet gerekiyorsa Cumhur İttifakı’nın bir ortağı olarak hesap vermemiz gerekiyorsa da seve seve veririz” sözlerini kullanmıştı.
“söylemiş olduğim her şeyin altına imzamı atarım”
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, Bahçeli’nin reaksiyonuna partisinin Ankara Kahramankazan İlçe Kongresi’nde yayınladığı görüntülerle cevap verdi. Kongrede, Bahçeli’nin eski görüntülerini izletirken gülen Babacan, “Hiç kimse bizi tutarsızlıkla suçlayamaz. 2001’den bu yana getirsinler söylemiş olduğim her şeyi ortaya koysunlar. Altına yeniden imzamı atarım” diye konuştu.
Babacan’ın açıklamasından satır başları:
“Biliyorsunuz salı ve çarşamba günleri TBMM’de küme toplantıları oluyor. Ve parti genel liderleri küme toplantıları yapıyor. Az evvelden krizlerin ortağı Sayın Bahçeli, ‘krizlerin ortağı’ diye kendisine hitap etmemize epeyce alınmış olacak ki küme toplantısında bizlere bir karşılık vermiş. Üslubu malum. Daha evvelce söylemiştim; Sayın Bahçeli konuşurken 18 yaşından küçükleri ekranlardan uzak tutmak lazım demiştim.
“Hiç kaçış yok, inkar etmesinler bunları”
Hakaretlerine karşılık vermeyeceğiz. Ben buradan kendisine sormak istiyorum; ya krizlerin ortağı değil misiniz siz? Bakın, bugüne dek bu milletin hayrına menfaatine ne iş yaptınız? Türkiye’nin iktisadına, hukukuna hangi katkıda bulundunuz? ‘Ben şu bahiste başarılı oldum, ben o 99’da kurulan hükümette ortaktım ve o hükümet de şu başarıyı ortaya koydum. Bugünün hükümete ortağım şu başarıyı ortaya koydum’ diyeceğiniz ne var?
Ben hafızamı hayli zorluyorum, herkese de soruyorum inanın bir örnek bulamıyorum. Ve ne diyor bugünkü konuşmasında? Kriz yok diyor. Ya bakın ben altmıştan fazla vilayetimize gittim, geçen hafta Adana’daydım.
Herkes diyor ki; ‘bu biçimde bir şey görmedik’. Çiftimiz diyor ki ‘ben hayatımda bu biçimde bir periyot yaşamadım’. Esnafımız ‘bu kadar büyük bir krizle biz daha evvel karşı karşıya kalmadık’ diyor. Sayın Bahçeli ‘kriz yok’ diyor. Nitekim ülkeden habersiz, ülkenin gerçeklerinden habersiz.
esasen bu hükümet küçük ortağıyla, büyük ortağıyla gerçekleri artık görmedikleri için gerçekleri artık inkar ettikleri için bu ülkenin problemlerine tahlil bulamıyorlar. Bizim üzere biraz gezseler dolaşsalar, Ankara’da kapalı kalmasalar, şu biçimde bir cadde pazar çarşı esnafla dertleşseler tahminen bakılırsacekler fakat yerlerinden kalmıyorlar.
Artık vatandaşla olan bağları koptu. Ben Sayın Bahçeli’ye sesleniyorum. Size ortak olduğunuz krizleri hatırlatmaya devam edeceğiz. Hiç kaçış yok, inkar etmesin bunları.
“Ekonomik planlamanın yapıldığı kurum size bağlıydı”
2001 yılında, bu ülkeyi bu milleti fakirleştirdiğiniz krizi biz unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız. Müellif kasalar başbakanlık binasının önüne atıldığında sizin çalışma odanız o binadaydı. Millet açlıktan yoksulluktan bitapken siz o koltukta oturuyordunuz. Başbakan yardımcısıydınız.
Üstelik Devlet Planlama Teşkilatı size bağlıydı. Ekonomik planlamanın yapıldığı kurum size bağlıydı. Tek gecede 20’ye yakın banka battığında bu ülkede siz Devlet Planlama Teşkilatı’ndan sorumlu Başbakan Yardımcısıydınız. Ulusal gelirin 3’te 1’ini kaybettiğimiz periyotta o günkü hükümetin ortağıydınız.
O tarihte gecelik faizler 7 bin 500’ü görmüştü. Yıllık enflasyon yüzde 70’leri geçmişti. Siz o enflasyona da yüksek faizlere de ortaktınız. Bugün ise vatandaşlarımızın boğuştuğu ekonomik ve hukuk krizlerinin mimarısınız. kaçış yok, kaçamazsınız. Cumhur İttifakı’nız Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile cumhuru batırdı ya. Vatandaş ne biçimde görmüyor musunuz? Haberiniz yok mu?
Hukukta, iktisatta, eğitimde dipteyiz. Nerede tepedeyiz biliyor musunuz? Sayenizde işsizlikte, adaletsizlikte, faizlerde tepedeyiz. Bugün en yoksulla en varlıklı içindeki gelir farkı 26 kata çıktı. Bu TÜİK’in sayısı ya. TÜİK bile artık gerçeği gizleyemiyor. Sayıları ne kadar makyajlasa mızrak çuvala sığmıyor. Taraflı Cumhurbaşkanlığı Sistemi başladı başlayalı ülkemizde 3 milyon 200 bin kişi mutlak yoksulluk düzeyinin altına düştü ek olarak. Sendikaların yayımladığı raporlarda taban fiyatın açlık hududunun altında kaldığını Sayın Bahçeli görmüyor mu sanki?
“Sayın Bahçeli bunlar sizin eseriniz”
Açlık hududunun altında bir taban fiyat var şu anda. Sayın Bahçeli bunlar sizin yapıtınız. Siz bu hükümete ortaksınız. O denli başarılı olduğu vakit sahipleneyim kriz çıktığında geride durayım, krizi inkar edeyim yok. Kaçmak yok. Siz kriz yok deyin ve eserinizle övünmeye devam edin. Sayın Bahçeli bugün bir de ne demiş? Demiş ki; ‘Sayın Babacan cumhurbaşkanlığı adaylığı için Recep Tayyip Erdoğan’a imza attı, daha sonra gitti Abdullah Gül’ü destekledi.’ Bakın sıralamada palavra söylüyor. Biz o periyotta bir ortak aday çıkmasını Sayın Gül’ün adaylığını evet destekledik. O periyotta bu birçok insanın bildiği bir gerçekti. O seçenek gerçekleşmeyince, Sayın Gül ‘ben artık aday değilim ‘ dedikten daha sonra ikinci tercih olarak biz gidip Sayın Erdoğan’a imza verdik.”
Bahçeli, Babacan’a yönelik, “Selamsız ve sevimsiz bir siyaset devşirmesi şahsıma yönelik; ‘Bahçeli krizlerin ortağıdır’ demiş, halt etmiş, küçük aklının tabanını sergilemiş. Ortada bir kriz yoktur, velev ki olsa bile, bundan şad olamayız, şayet gerekiyorsa Cumhur İttifakı’nın bir ortağı olarak hesap vermemiz gerekiyorsa da seve seve veririz” sözlerini kullanmıştı.
“söylemiş olduğim her şeyin altına imzamı atarım”
DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, Bahçeli’nin reaksiyonuna partisinin Ankara Kahramankazan İlçe Kongresi’nde yayınladığı görüntülerle cevap verdi. Kongrede, Bahçeli’nin eski görüntülerini izletirken gülen Babacan, “Hiç kimse bizi tutarsızlıkla suçlayamaz. 2001’den bu yana getirsinler söylemiş olduğim her şeyi ortaya koysunlar. Altına yeniden imzamı atarım” diye konuştu.
Babacan’ın açıklamasından satır başları:
“Biliyorsunuz salı ve çarşamba günleri TBMM’de küme toplantıları oluyor. Ve parti genel liderleri küme toplantıları yapıyor. Az evvelden krizlerin ortağı Sayın Bahçeli, ‘krizlerin ortağı’ diye kendisine hitap etmemize epeyce alınmış olacak ki küme toplantısında bizlere bir karşılık vermiş. Üslubu malum. Daha evvelce söylemiştim; Sayın Bahçeli konuşurken 18 yaşından küçükleri ekranlardan uzak tutmak lazım demiştim.
“Hiç kaçış yok, inkar etmesinler bunları”
Hakaretlerine karşılık vermeyeceğiz. Ben buradan kendisine sormak istiyorum; ya krizlerin ortağı değil misiniz siz? Bakın, bugüne dek bu milletin hayrına menfaatine ne iş yaptınız? Türkiye’nin iktisadına, hukukuna hangi katkıda bulundunuz? ‘Ben şu bahiste başarılı oldum, ben o 99’da kurulan hükümette ortaktım ve o hükümet de şu başarıyı ortaya koydum. Bugünün hükümete ortağım şu başarıyı ortaya koydum’ diyeceğiniz ne var?
Ben hafızamı hayli zorluyorum, herkese de soruyorum inanın bir örnek bulamıyorum. Ve ne diyor bugünkü konuşmasında? Kriz yok diyor. Ya bakın ben altmıştan fazla vilayetimize gittim, geçen hafta Adana’daydım.
Herkes diyor ki; ‘bu biçimde bir şey görmedik’. Çiftimiz diyor ki ‘ben hayatımda bu biçimde bir periyot yaşamadım’. Esnafımız ‘bu kadar büyük bir krizle biz daha evvel karşı karşıya kalmadık’ diyor. Sayın Bahçeli ‘kriz yok’ diyor. Nitekim ülkeden habersiz, ülkenin gerçeklerinden habersiz.
esasen bu hükümet küçük ortağıyla, büyük ortağıyla gerçekleri artık görmedikleri için gerçekleri artık inkar ettikleri için bu ülkenin problemlerine tahlil bulamıyorlar. Bizim üzere biraz gezseler dolaşsalar, Ankara’da kapalı kalmasalar, şu biçimde bir cadde pazar çarşı esnafla dertleşseler tahminen bakılırsacekler fakat yerlerinden kalmıyorlar.
Artık vatandaşla olan bağları koptu. Ben Sayın Bahçeli’ye sesleniyorum. Size ortak olduğunuz krizleri hatırlatmaya devam edeceğiz. Hiç kaçış yok, inkar etmesin bunları.
“Ekonomik planlamanın yapıldığı kurum size bağlıydı”
2001 yılında, bu ülkeyi bu milleti fakirleştirdiğiniz krizi biz unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız. Müellif kasalar başbakanlık binasının önüne atıldığında sizin çalışma odanız o binadaydı. Millet açlıktan yoksulluktan bitapken siz o koltukta oturuyordunuz. Başbakan yardımcısıydınız.
Üstelik Devlet Planlama Teşkilatı size bağlıydı. Ekonomik planlamanın yapıldığı kurum size bağlıydı. Tek gecede 20’ye yakın banka battığında bu ülkede siz Devlet Planlama Teşkilatı’ndan sorumlu Başbakan Yardımcısıydınız. Ulusal gelirin 3’te 1’ini kaybettiğimiz periyotta o günkü hükümetin ortağıydınız.
O tarihte gecelik faizler 7 bin 500’ü görmüştü. Yıllık enflasyon yüzde 70’leri geçmişti. Siz o enflasyona da yüksek faizlere de ortaktınız. Bugün ise vatandaşlarımızın boğuştuğu ekonomik ve hukuk krizlerinin mimarısınız. kaçış yok, kaçamazsınız. Cumhur İttifakı’nız Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile cumhuru batırdı ya. Vatandaş ne biçimde görmüyor musunuz? Haberiniz yok mu?
Hukukta, iktisatta, eğitimde dipteyiz. Nerede tepedeyiz biliyor musunuz? Sayenizde işsizlikte, adaletsizlikte, faizlerde tepedeyiz. Bugün en yoksulla en varlıklı içindeki gelir farkı 26 kata çıktı. Bu TÜİK’in sayısı ya. TÜİK bile artık gerçeği gizleyemiyor. Sayıları ne kadar makyajlasa mızrak çuvala sığmıyor. Taraflı Cumhurbaşkanlığı Sistemi başladı başlayalı ülkemizde 3 milyon 200 bin kişi mutlak yoksulluk düzeyinin altına düştü ek olarak. Sendikaların yayımladığı raporlarda taban fiyatın açlık hududunun altında kaldığını Sayın Bahçeli görmüyor mu sanki?
“Sayın Bahçeli bunlar sizin eseriniz”
Açlık hududunun altında bir taban fiyat var şu anda. Sayın Bahçeli bunlar sizin yapıtınız. Siz bu hükümete ortaksınız. O denli başarılı olduğu vakit sahipleneyim kriz çıktığında geride durayım, krizi inkar edeyim yok. Kaçmak yok. Siz kriz yok deyin ve eserinizle övünmeye devam edin. Sayın Bahçeli bugün bir de ne demiş? Demiş ki; ‘Sayın Babacan cumhurbaşkanlığı adaylığı için Recep Tayyip Erdoğan’a imza attı, daha sonra gitti Abdullah Gül’ü destekledi.’ Bakın sıralamada palavra söylüyor. Biz o periyotta bir ortak aday çıkmasını Sayın Gül’ün adaylığını evet destekledik. O periyotta bu birçok insanın bildiği bir gerçekti. O seçenek gerçekleşmeyince, Sayın Gül ‘ben artık aday değilim ‘ dedikten daha sonra ikinci tercih olarak biz gidip Sayın Erdoğan’a imza verdik.”