Sarr
Active member
‘ARKANA BAKMA TÖKEZLERSİN’ – CEMAL ERSEN / MİLLİYET
“Kaçan kovalanır” diye bir tabir vardır. Futbolda da geçerlidir. Trabzonspor önder unvanı ile ligin kaçan ekibi olmamalı. Evet; kıymetli bir puan avantajı var. Lakin maratonda ardınıza bakarsanız, maksada ulaşma manasında meşakkat yaşarsınız. Bu noktada öz inanç, beraberlik ve ekip ruhunu ön plana çıkarmak kaide. ötürüsıyla rakibin ismine ve pozisyonuna bakmadan her maça birebir ciddiyet ile hazırlanmak, kaldırım taşlarını teker teker döşemeye benzeri.
‘İŞ KAZASI’
Ortada “iş kazası” olmayacak mı? Futbolun tabiatına alışılmamış, olağan olarak olacak. Dün akşam cebindeki kredisinden yedi Trabzonspor. Üstelik hiç hesapta olmayan bir fatura ödeyerek. Hâlâ başkan, hâlâ şampiyonluğun kuvvetli adayı lakin, dönemin birinci mağlubiyetinden çıkaracağı büyük dersler olmalı. 15 haftada şüphesiz makûs maçlar oynadı, ama bu en berbatı idi.
‘GÖZ AÇTIRMADI’
Dün akşam eksikleri bulunsa da hafifçee alınmayacak bir Antalyaspor deplasmanına çıktı Karadeniz temsilcisi. Beklediğinden daha sert bir rakip buldu karşısında. Başlangıç düdüğü ile birlikte her an önde basan, pres yapan, boş alan bırakmamaya çalışan Nuri Şahin’in öğrencileri, birinci 20 dakikalık kısımda epey önemli konumlar üretti. Trabzonspor topu rakibe vererek alanında bekledi mi desek? Yok o denli olmadı. Zira konut sahibi göz açtırmadı. Konuk grup süratli hamle ayaklarını kullanamadı. Orta alanda pas trafiğini yönetemedi. ötürüsıyla üçüncü bölgede alışılmış tertiplerden uzak kaldı.
‘NWAKAEME ETKİLEDİ’
Gol bir duran toptan geldi. Hamsik’in kullandığı kornerde savunma ve kaleci müdahalede yetersiz kalınca, hakikat yerde konumlanan Cornelius cezayı kesti. Antalyaspor ise oyuna tutunma isteğinin karşılığını kısa müddette aldı. Golde Trabzonspor savunmasının dağınıklığı ve Edgar’ın tek başına çaba ederken niye olduğu penaltı vardı. Karar ve sarı kart yanlışsız idi. Bu ortada son haftalarda kıymetli oyuncularının sakatlanarak çıkması Trabzonspor ismine büyük şanssızlık. Dün de fazlaca şey beklenen Nwakaeme’nin 28. dakikada sahayı terk etmesi, kuşkusuz kadronun atak gücünü olumsuz etkiledi, mağlubiyete taban hazırladı. Burada bir bahse dikkat çekmem gerek. Yedek kulübesine giren her futbolcu hazır kıta olmalı. Çıkanı ikame etmeli. Görülüyor ki bu biçimde bir istek ve hazırlık yok.
‘MAÇIN YAZGISI DORUKHAN’
Trabzonspor cephesindeki aksiliklere rağmen, oyunu hayli gerçek yönlendiren bir Antalyaspor vardı. Sağda Bünyamin, solda Güray ve Doğukan ecel terleri döktürdü savunmaya. Yalnızca çizgi mi? Bilhassa ikinci yarıda fazlaca daha baskın bir Antalyaspor izledik. Doksan dakika gole daha yakın, istekli ve kazanma hırsı ortasında idiler. Bu tempo ya gol ya yanılgı getirecekti. İkincisi oldu. Dorukhan’ın kendi kalesine yaptığı vuruş maçın bahtını belirledi.
‘İŞİN RENGİ DEĞİŞİR’
Gerçekçi olalım, Antalyaspor anasının ak sütü üzere hak etti üç puanı. Fevkalade bir grup ruhu ve dayanışma sergilediler. Tebrikler Nuri hoca ve öğrencilerine. Ligin mağlubiyetsiz önderini devirmek övgüye paha. Gelelim artık “yenilgisiz” unvanını yitiren lidere! Yitirilen üç puanın çabucak hemen 16. haftada olması, bundan daha sonra yapılacak yanlışlara tedbir almak açısından kıymetli. O tılsım bozulacaktı. Sonuç natürel ki takipçilerinin iştahını kabartmış olabilir. Trabzonspor uzun maratonda bir su molası aldı diyelim. Aman mola uzamasın. bu biçimde panik başlar, toparlamak kolay olmaz, işin rengi değişir.
NAZAR BONCUĞU OLSUN – AKSAL YAVUZ / MİLLİYET
Dün gece özellikle maçın birinci kısımlarında Trabzonsporlu oyuncular o kadar epeyce kişisel kusur yaptılar ki, kim hangisini telafi etsin! Antalyasporlu oyuncular, zincirleme yanlışları değerlendirebilmiş olsaydı, emin olun ‘misafir umduğunu değil bulduğunu yer’ skorunu birinci yarı yakalamaları işten değildi! Avcı’nın öğrencileri, kaleyi ikinci yoklamalarında Cornelius ile golü buldular bulmasına da Nwakaeme’nin sakatlanıp oyundan çıkması onlar ismine büyük şansızlıktı, Antalyaspor’un attığı penaltıya sebep olan Edgar’ın eline çarpan top gibi!
‘ABDÜLKADİR ÖMÜR’ÜN EKSİKLİĞİ’
Antalyaspor iştahlı oyununu ikinci yarıda da sürdürdü, atletik oyuncularıyla kanatları İzmir, Antalya otobanı üzere epey âlâ kullandılar. Nawakaeme demek, Trabzonspor’un adeta yarısı demek, yerine oyuna dahil olan Yusuf, bu vesileyle Nijeryalı oyuncunun Trabzonspor için ne kadar değerli olduğunu bir defa daha hatırlatmış oldu. Buna Abdülkadir Ömür’ün eksikliğini de eklersek… Maçın kırılma anı; 73’te Güray’ın vuruşuna aykırı dokunuşla topu kendi ağlarına gönderen Dorukhan’ın hareketiydi, kendi ismine epeyce büyük şansızlık, kırmızı-beyazlı ekip için tabir caizse piyangodan çıkan büyük bir ikramiye üzereydi.
‘NAZAR BONCUĞU OLSUN’
Özetle Trabzonspor dün gece uygun oynamadı, Antalyaspor daha epey isteyen, uğraş eden taraftı. Tahminen de dönemin en âlâ oyununu oynadılar. Ne de olsa başkanın namağlup unvanına son vermek vardı işin ortasında, bunu da başardılar… Hal içinde sıkça kullanılan cümledir ‘Yenilmeyen tek ekip mehter takımıdır’. Trabzonspor eninde sonunda yenilecekti, bu biçimdelikle birinci yenilgilerini Antalya’da almış oldular… Nazar boncuğu olsun diyelim…!
BURADA ORANLAR ÇOK DAHA YÜKSEK
“Kaçan kovalanır” diye bir tabir vardır. Futbolda da geçerlidir. Trabzonspor önder unvanı ile ligin kaçan ekibi olmamalı. Evet; kıymetli bir puan avantajı var. Lakin maratonda ardınıza bakarsanız, maksada ulaşma manasında meşakkat yaşarsınız. Bu noktada öz inanç, beraberlik ve ekip ruhunu ön plana çıkarmak kaide. ötürüsıyla rakibin ismine ve pozisyonuna bakmadan her maça birebir ciddiyet ile hazırlanmak, kaldırım taşlarını teker teker döşemeye benzeri.
‘İŞ KAZASI’
Ortada “iş kazası” olmayacak mı? Futbolun tabiatına alışılmamış, olağan olarak olacak. Dün akşam cebindeki kredisinden yedi Trabzonspor. Üstelik hiç hesapta olmayan bir fatura ödeyerek. Hâlâ başkan, hâlâ şampiyonluğun kuvvetli adayı lakin, dönemin birinci mağlubiyetinden çıkaracağı büyük dersler olmalı. 15 haftada şüphesiz makûs maçlar oynadı, ama bu en berbatı idi.
‘GÖZ AÇTIRMADI’
Dün akşam eksikleri bulunsa da hafifçee alınmayacak bir Antalyaspor deplasmanına çıktı Karadeniz temsilcisi. Beklediğinden daha sert bir rakip buldu karşısında. Başlangıç düdüğü ile birlikte her an önde basan, pres yapan, boş alan bırakmamaya çalışan Nuri Şahin’in öğrencileri, birinci 20 dakikalık kısımda epey önemli konumlar üretti. Trabzonspor topu rakibe vererek alanında bekledi mi desek? Yok o denli olmadı. Zira konut sahibi göz açtırmadı. Konuk grup süratli hamle ayaklarını kullanamadı. Orta alanda pas trafiğini yönetemedi. ötürüsıyla üçüncü bölgede alışılmış tertiplerden uzak kaldı.
‘NWAKAEME ETKİLEDİ’
Gol bir duran toptan geldi. Hamsik’in kullandığı kornerde savunma ve kaleci müdahalede yetersiz kalınca, hakikat yerde konumlanan Cornelius cezayı kesti. Antalyaspor ise oyuna tutunma isteğinin karşılığını kısa müddette aldı. Golde Trabzonspor savunmasının dağınıklığı ve Edgar’ın tek başına çaba ederken niye olduğu penaltı vardı. Karar ve sarı kart yanlışsız idi. Bu ortada son haftalarda kıymetli oyuncularının sakatlanarak çıkması Trabzonspor ismine büyük şanssızlık. Dün de fazlaca şey beklenen Nwakaeme’nin 28. dakikada sahayı terk etmesi, kuşkusuz kadronun atak gücünü olumsuz etkiledi, mağlubiyete taban hazırladı. Burada bir bahse dikkat çekmem gerek. Yedek kulübesine giren her futbolcu hazır kıta olmalı. Çıkanı ikame etmeli. Görülüyor ki bu biçimde bir istek ve hazırlık yok.
‘MAÇIN YAZGISI DORUKHAN’
Trabzonspor cephesindeki aksiliklere rağmen, oyunu hayli gerçek yönlendiren bir Antalyaspor vardı. Sağda Bünyamin, solda Güray ve Doğukan ecel terleri döktürdü savunmaya. Yalnızca çizgi mi? Bilhassa ikinci yarıda fazlaca daha baskın bir Antalyaspor izledik. Doksan dakika gole daha yakın, istekli ve kazanma hırsı ortasında idiler. Bu tempo ya gol ya yanılgı getirecekti. İkincisi oldu. Dorukhan’ın kendi kalesine yaptığı vuruş maçın bahtını belirledi.
‘İŞİN RENGİ DEĞİŞİR’
Gerçekçi olalım, Antalyaspor anasının ak sütü üzere hak etti üç puanı. Fevkalade bir grup ruhu ve dayanışma sergilediler. Tebrikler Nuri hoca ve öğrencilerine. Ligin mağlubiyetsiz önderini devirmek övgüye paha. Gelelim artık “yenilgisiz” unvanını yitiren lidere! Yitirilen üç puanın çabucak hemen 16. haftada olması, bundan daha sonra yapılacak yanlışlara tedbir almak açısından kıymetli. O tılsım bozulacaktı. Sonuç natürel ki takipçilerinin iştahını kabartmış olabilir. Trabzonspor uzun maratonda bir su molası aldı diyelim. Aman mola uzamasın. bu biçimde panik başlar, toparlamak kolay olmaz, işin rengi değişir.
NAZAR BONCUĞU OLSUN – AKSAL YAVUZ / MİLLİYET
Dün gece özellikle maçın birinci kısımlarında Trabzonsporlu oyuncular o kadar epeyce kişisel kusur yaptılar ki, kim hangisini telafi etsin! Antalyasporlu oyuncular, zincirleme yanlışları değerlendirebilmiş olsaydı, emin olun ‘misafir umduğunu değil bulduğunu yer’ skorunu birinci yarı yakalamaları işten değildi! Avcı’nın öğrencileri, kaleyi ikinci yoklamalarında Cornelius ile golü buldular bulmasına da Nwakaeme’nin sakatlanıp oyundan çıkması onlar ismine büyük şansızlıktı, Antalyaspor’un attığı penaltıya sebep olan Edgar’ın eline çarpan top gibi!
‘ABDÜLKADİR ÖMÜR’ÜN EKSİKLİĞİ’
Antalyaspor iştahlı oyununu ikinci yarıda da sürdürdü, atletik oyuncularıyla kanatları İzmir, Antalya otobanı üzere epey âlâ kullandılar. Nawakaeme demek, Trabzonspor’un adeta yarısı demek, yerine oyuna dahil olan Yusuf, bu vesileyle Nijeryalı oyuncunun Trabzonspor için ne kadar değerli olduğunu bir defa daha hatırlatmış oldu. Buna Abdülkadir Ömür’ün eksikliğini de eklersek… Maçın kırılma anı; 73’te Güray’ın vuruşuna aykırı dokunuşla topu kendi ağlarına gönderen Dorukhan’ın hareketiydi, kendi ismine epeyce büyük şansızlık, kırmızı-beyazlı ekip için tabir caizse piyangodan çıkan büyük bir ikramiye üzereydi.
‘NAZAR BONCUĞU OLSUN’
Özetle Trabzonspor dün gece uygun oynamadı, Antalyaspor daha epey isteyen, uğraş eden taraftı. Tahminen de dönemin en âlâ oyununu oynadılar. Ne de olsa başkanın namağlup unvanına son vermek vardı işin ortasında, bunu da başardılar… Hal içinde sıkça kullanılan cümledir ‘Yenilmeyen tek ekip mehter takımıdır’. Trabzonspor eninde sonunda yenilecekti, bu biçimdelikle birinci yenilgilerini Antalya’da almış oldular… Nazar boncuğu olsun diyelim…!
BURADA ORANLAR ÇOK DAHA YÜKSEK