Vitra
New member
9 yaşındaki Berat kanalda boğulmuştu: Komşusu itiraf etti Berat Coşan Göl’ün vefatıyla sonuçlanan olay, 21 Haziran günü Yüreğir ilçesi Yenidoğan Mahallesi’nde meydana geldi. Arkadaşlarıyla bir arada sulama kanalına giden Berat Coşan Göl, serinlemek için suya girdi. bir süre daha sonra akıntıya kapılan Göl, arkadaşlarına “Beni kurtarın” diye bağırdıktan daha sonra gözden kayboldu.
Bölgeye sevk edilen dalgıç polisler tarafınca yapılan aramada, Berat’ın suya girdiği noktaya 200 metre arada cansız vücudu bulundu. Adana İsimli Tıp Kurumu’ndaki otopsisinin akabinde Berat Coşkun Göl’ün cenazesi, Buruk Mezarlığı’nda toprağa verildi.
‘Ölümüne niye olduğum için vicdan azabı çekiyorum’
Berat’ın Coşkun Göl’ün, olay günü görgü şahidi olarak sözü alınan komşusu Anıl Songürer tarafınca kanala bırakıldığı ortaya çıktı. hadiseden 4 gün daha sonra 25 Haziran akşamı vicdan azabı çekerek polis merkezine giden Songürer’in, Berat’ı sulama kanalına götürdüğünü, vefatına niye olduğu için vicdan azabı çektiğini itiraf etmesi üzerine gözaltına alınıp, tutuklandığı açıklandı.
Songürer’in sözünde,“Berat, taşındığımız günden beri beni her gördüğünde küfrederdi. Olay günü de apartmanın bahçesine dikerek yetiştirdiğim biberleri kopartarak yedi. Çok sinirlendim lakin kendisine bir şey demedim. Bu esnada kanal kenarına nane toplamaya gidecektim. Berat da geldi ve sulama kanalına gittik. Berat, üzerini çıkarmadan akan suya girdi. Elleriyle sulama kanalının duvarını tutuyordu. Başı ve elleri hariç bedeninin tamamı suyun içerisindeydi. Ben suya girmediğim için bana laf attı ben de sinirlendim. Berat’ın elleriyle betona tuttuğu yere gidip çömeldim. Her iki elimle Berat’ın ellerine çekerek duvarı bırakmasını sağladım. Berat, bir müddet suyun üzerinde çırpındı. Çırpınırken “Anıl ağabey beni kurtar” diye bağırdı. Panikledim. Çocuk çırpınarak suya gömüldü. Korktum ve yardım çağırdım. ondan sonrasında arama kurtarma çalışmalarına katıldım. Berat’ın yüzme bilmediğini biliyordum. Ben yüzme biliyorum ancak kanalda hiç yüzmedim. Berat’ın vefatına sebep olduğum için pişmanlık yaşamaya başladım. Vicdan azabı çektiğim için itirafta bulundum. Berat’ı öldürmek için davet etmedim. Hakaret etmeseydi yüzüp nane topladıktan daha sonra meskene dönecektik” dediği açıklandı.
‘Başımı yastığa koyamıyorum’
Oğlunun katili boynuna sarılmış
Eşinin kendisini ve oğlunu iki yıl evvel terk ettiğini anlatan Kılıç, “Oğlumu 7 yaşından beri babasız büyütüyordum. Çok akıllı, hayli zeki bir çocuktu. Polis olacaktı. Bana, “Anne ben çalışıp, seni çalıştırmamak için okuyacağım. Polis olacağım” diyordu. Onsuz ne saat geçiyor ne de gün geçiyor. Ben 4 aydır gülmeyi unuttum. Oburunun çocuğuna baktığımda için yanıyor” dedi.
Oğlunun katilinin kanalın başında boynuna sarıldığını belirten Kılıç, Anıl Songürer’in cezasını çekmesini ve cezaevinden çıkmamasını istediğini söylemiş oldu.
Bölgeye sevk edilen dalgıç polisler tarafınca yapılan aramada, Berat’ın suya girdiği noktaya 200 metre arada cansız vücudu bulundu. Adana İsimli Tıp Kurumu’ndaki otopsisinin akabinde Berat Coşkun Göl’ün cenazesi, Buruk Mezarlığı’nda toprağa verildi.
‘Ölümüne niye olduğum için vicdan azabı çekiyorum’
Berat’ın Coşkun Göl’ün, olay günü görgü şahidi olarak sözü alınan komşusu Anıl Songürer tarafınca kanala bırakıldığı ortaya çıktı. hadiseden 4 gün daha sonra 25 Haziran akşamı vicdan azabı çekerek polis merkezine giden Songürer’in, Berat’ı sulama kanalına götürdüğünü, vefatına niye olduğu için vicdan azabı çektiğini itiraf etmesi üzerine gözaltına alınıp, tutuklandığı açıklandı.
Songürer’in sözünde,“Berat, taşındığımız günden beri beni her gördüğünde küfrederdi. Olay günü de apartmanın bahçesine dikerek yetiştirdiğim biberleri kopartarak yedi. Çok sinirlendim lakin kendisine bir şey demedim. Bu esnada kanal kenarına nane toplamaya gidecektim. Berat da geldi ve sulama kanalına gittik. Berat, üzerini çıkarmadan akan suya girdi. Elleriyle sulama kanalının duvarını tutuyordu. Başı ve elleri hariç bedeninin tamamı suyun içerisindeydi. Ben suya girmediğim için bana laf attı ben de sinirlendim. Berat’ın elleriyle betona tuttuğu yere gidip çömeldim. Her iki elimle Berat’ın ellerine çekerek duvarı bırakmasını sağladım. Berat, bir müddet suyun üzerinde çırpındı. Çırpınırken “Anıl ağabey beni kurtar” diye bağırdı. Panikledim. Çocuk çırpınarak suya gömüldü. Korktum ve yardım çağırdım. ondan sonrasında arama kurtarma çalışmalarına katıldım. Berat’ın yüzme bilmediğini biliyordum. Ben yüzme biliyorum ancak kanalda hiç yüzmedim. Berat’ın vefatına sebep olduğum için pişmanlık yaşamaya başladım. Vicdan azabı çektiğim için itirafta bulundum. Berat’ı öldürmek için davet etmedim. Hakaret etmeseydi yüzüp nane topladıktan daha sonra meskene dönecektik” dediği açıklandı.
‘Başımı yastığa koyamıyorum’
Oğlunun katili boynuna sarılmış
Eşinin kendisini ve oğlunu iki yıl evvel terk ettiğini anlatan Kılıç, “Oğlumu 7 yaşından beri babasız büyütüyordum. Çok akıllı, hayli zeki bir çocuktu. Polis olacaktı. Bana, “Anne ben çalışıp, seni çalıştırmamak için okuyacağım. Polis olacağım” diyordu. Onsuz ne saat geçiyor ne de gün geçiyor. Ben 4 aydır gülmeyi unuttum. Oburunun çocuğuna baktığımda için yanıyor” dedi.
Oğlunun katilinin kanalın başında boynuna sarıldığını belirten Kılıç, Anıl Songürer’in cezasını çekmesini ve cezaevinden çıkmamasını istediğini söylemiş oldu.