2 Duble Rakı Kaç Bira Eder ?

Sarr

Active member
2 Duble Rakı Kaç Bira Eder? Bir Masanın, Bir Dostluğun ve Bir Hesabın Hikâyesi

Selam forumdaşlar,

Bugün size bir hesap sormayacağım, ama bir hikâye anlatacağım.

O meşhur sorudan doğan, “2 duble rakı kaç bira eder?” cümlesinin ardına gizlenmiş bir akşamın, bir dostluğun, belki de hayatın ta kendisinin hikâyesi.

Hani bazen içki, sadece içki değildir ya... Bir sessizliğin dili, bir hatıranın yoldaşı, bir itirafın vesilesidir. İşte öyle bir akşamdan söz edeceğim size.

---

Masanın Kurulduğu Akşam

Cemal o gün işten yorgun argın çıkmıştı.

Başını yastığa koysa sabaha kadar uyuyabilirdi ama telefon çaldı: “Abi, gel hadi. Hüseyin balık aldı, sofrayı kuruyoruz.”

Arayan Meltem’di, grubun neşesi, herkesin dert ortağı.

Cemal bir an durdu, sonra kendi kendine mırıldandı:

“Tamam, iki duble içer, erken dönerim.”

Oysa hiç kimse o gece sadece iki dubleyle kalmayacaktı. Çünkü mesele içmek değil, bir şeyleri paylaşmaktı.

---

Masanın Üç Ayağı: Cemal, Meltem ve Hüseyin

Masada üç kişi vardı ama üç farklı dünya gibiydiler.

Cemal, mantığın adamıydı. Hesap kitap işinde çalıştığı için her şeye bir oran, bir ölçüyle yaklaşırdı.

“2 duble rakı kaç bira eder?” sorusu da onun dilindendi. Hayatta her şeyin bir dengesi, bir karşılığı olmalıydı.

Meltem ise duyguların kadınıydı.

İnsanları ölçmezdi; hissederdi.

Birinin yüzündeki gölgeden, sesindeki tondan içini okurdu.

O gece sofrada Cemal’in sessizliğini fark eden de oydu.

Ve Hüseyin… O, stratejistti. Hayatta kalmanın yollarını bilen, çözüm bulmaktan keyif alan bir adam.

“Abi, mesele bira değil,” dedi gülerek, “kiminle içtiğin önemli. 2 duble rakı yalnızsan hiçbir şey etmez, dostla içiyorsan dünya kadar.”

---

Sohbet Başladı: Rakamlarla Duyguların Çatışması

Cemal, bir duble doldururken gözlerini kaldırmadan sordu:

“Cidden ama, denk olarak? Hani etil alkol oranı, mililitre hesabı falan... kaç bira eder sizce?”

Meltem gülümsedi.

“Sen hâlâ her şeyi sayılara indirgeyeceksin değil mi Cemal?”

“Benim işim bu, Meltem. Her şeyin bir ölçüsü vardır.”

“Kalbin de mi?” diye sordu kadın.

O an masadaki sessizlik, rakı kadar sertti. Hüseyin hemen lafa girdi:

“Bak şimdi, bilimsel konuşalım. 2 duble rakı yaklaşık 100 mililitre eder. Bira ise yüzde 5 alkol. Hesapladığında 2 duble rakı, aşağı yukarı 3.5 bira eder.”

Meltem kahkaha attı:

“İşte erkek mantığı! Her şeye çözüm, her şeye oran. Ama duyguların oranı ne Hüseyin?”

Cemal bir yudum aldı.

“Bazen fazla gelen bir duble, eksik kalan bir kalbi denkleştirmez,” dedi.

---

Rakı Masası: Hesap Değil, Hikâye Masası

Gecenin ilerleyen saatlerinde konu bambaşka yerlere aktı.

Hüseyin eski sevgilisinden, Meltem şehirden taşınma planlarından, Cemal ise sessizliğinden bahsetti.

İçtikleri her yudum, biraz daha cesaret getirdi; biraz daha açıklık, biraz daha iç dökme.

Meltem hafifçe sordu:

“Cemal, senin bu kadar mesafeli olman hep matematikle mi alakalı, yoksa kalbini mi koruyorsun?”

Cemal güldü, ama gözlerinde bir sızı vardı.

“Belki de ikisi de. Hesaplı olmak bazen yara almamanın formülü.”

Meltem başını iki yana salladı:

“Yok öyle formül. Hayatın içkisi de, aşkı da, dostluğu da ölçülmez. Sen ne kadar içersen iç, kimle içtiğine bağlıdır.”

---

Biranın Hafifliği, Rakının Ağırlığı

Hüseyin, lafa girdi:

“Aslında 2 duble rakı, 4 bira falan etmez. Çünkü biri kafayı değil, duyguyu açar.

Bira içince gülersin, rakı içince düşünürsün.”

Cemal derin bir nefes aldı.

“Yani diyorsun ki, mesele promil değil, ruh hali?”

“Kesinlikle,” dedi Hüseyin. “Birayı eğlenceyle içersin, rakıyı yüzleşmeyle.”

Meltem hafif bir tebessümle ekledi:

“Bence rakı geçmişi konuşturur, bira geleceği. Ama ikisi de yanında dost varsa güzeldir.”

O cümle masaya vurulan bir mühür gibiydi.

Bir anlık sessizlikten sonra Cemal, bardaktaki son yudumu aldı ve fısıldadı:

“Belki de 2 duble rakı, 3.5 bira etmez ama 2 dostla içilen bir rakı, bütün yalnız akşamları dengeler.”

---

Gece Biterken: Hesap Kapanmaz

Masanın sonunda hesap geldi, ama kimse rakamlarla ilgilenmiyordu.

Meltem kartını uzattı, Hüseyin “bölüşelim” dedi, Cemal sessizce sadece bahşişi bıraktı.

Çünkü artık o akşamın hesabı, parayla değil, paylaşılan duygularla ödenmişti.

Mekândan çıktıklarında hava serindi. Hüseyin arabaya doğru yürürken sordu:

“Cemal, hâlâ merak ediyor musun, 2 duble rakı kaç bira eder?”

Cemal gülümsedi:

“Artık biliyorum. Yanında kim olduğuna göre değişir.”

Meltem ekledi:

“Ve neyi unutmak istediğine göre.”

---

Sabahın Sessizliği: Rakının Ardında Kalanlar

Ertesi sabah Cemal, mutfağa girdiğinde masada duran boş rakı şişesine baktı.

Kafasında hâlâ Meltem’in sesi, Hüseyin’in kahkahası vardı.

O an anladı ki o gece sadece içki değil, bir dostluk hesabı tutulmuştu.

Her yudum, yıllardır saklanan bir kelimeyi masaya dökmüştü.

Ve belki de o yüzden “2 duble rakı kaç bira eder?” sorusu, aslında bir içki hesabı değil, bir yaşam metaforuydu.

Birinin yalnız içtiği rakı, bazen beş bira bile etmezdi. Ama dostla içilen bir duble, bütün hayatı anlamlı kılabilirdi.

---

Son Söz: Hesabı Kapatan Dostluktur

Forumdaşlar, siz hiç böyle bir akşam yaşadınız mı?

Bir hesabı tutmaya çalışırken, aslında hayatın sizi çoktan hesap dışı bıraktığı bir an?

Belki rakı, belki bira, belki sadece bir çay…

Ama aynı masada üç farklı dünya birleştiğinde, o içkinin ölçüsü kalmaz.

Çünkü bazen bir akşam, bir cümle, bir bakış…

Hayatın bütün matematiğini altüst eder.

Ve o zaman anlarsınız ki — 2 duble rakı kaç bira eder sorusunun cevabı sadece bir sayıdır,

ama o masadaki dostluk, ömürlük bir hikâyedir.
 
Üst