Smug
Active member
Aksiyon, dram, romantizm ve tarih dolu Türk dizileri, sinemaları, üretimleri, TV şovları, cümbüş içerikleri, Fransız Rivierası’nın en tanınan kentlerinden Cannes’da MIPCOM Fuarı’na katılan alıcıların beğenisine sunuldu.
Uluslararası imal ve cümbüş içerik fuarı MIPCOM’a İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) ulusal iştirak tertibine ile Türkiye’den 20 firma dahil oldu. Fuara 13 şirket de ferdi stantlarıyla katılıyor. 100 ülkeden 4 bin 700 global içerik satın alıcısı, fuarın düzenlendiği şenlik sarayının yapımcılarla dolu koridorlarını doldurdu. Fuara ziyaretçi giriş bilet fiyatı bu yıl 1.550 Euro olarak belirlendi.
Fuara İTO’nun ulusal iştirak standı altında Altınsay Filmişleri, Atlas Global Medya, Azar Yapım, Fauna Yapım, Gain Medya, Grafi 200 Yapım, Hacıyatmaz Sinema, Hayat Görsel Yayıncılık, Kadraj TV, Match Point, Mako Post, Medyablue, Media Hub, Parlonist Çeviri, Saran Memleketler arası Filmcilik, Semerkand, Sera Filmcilik, Siyahmartı Animation, Siyah Sekiz Medya, VFX İstanbul katılıyor.
TRT, Acun Medya, ATV, Calinos Entertainment, Eccho Rights Türkiye, Küresel Agency, Intermedya, Kanal D, MADD, Merzigo, Mistco, Raya Group, SPI / Filmbox ise kendi standlarıyla en yeni üretimlerine pazar arıyorlar.
Fuara çevrimiçi katılan İstanbul Ticaret Odası Lideri Şekib Avdagiç, gazetecilere yaptığı açıklamada, MIPCOM’un içerik sanayisini şekillendiren trendleri yakalamak için ülkü bir merkez olduğunu vurguladı. Avdagiç, “Yapımcılarımız, TV platformlarımız, telif ve çeviri şirketlerimiz MIPCOM’da iş kontaklarını geliştirmek için yanlışsız imkanları bulacaklar. Fuardan yeni dizi satışları, ortak imal mutabakatları için döneceklerine eminiz” dedi.
– 150 ülkede 100’e yakın Türk dizisi yayında
Şu anda 100’e yakın Türk dizisinin, dünyada en az 150 ülkede oynadığını belirten Avdagiç, dizi fiyatlarının pandemiden etkilendiğini de kaydetti. Avdagiç, “Pandemi öncesinde düzgün bir Türk dizisinin bir kısmının dünya satışlarının toplamı 650 bin doları bulurken, artık kısım başı toplam hasılat 350-400 bin dolar düzeyinde. Ancak satış adetlerimiz süratle artıyor.” sözlerini kullandı.
Dizi ihracatı sayılarına ait bir soru üzerine Şekib Avdagiç, “Doğrusu şu kadar ülkeye, şu bedelle diziler sattık üzere bir kayıt yok. Beyannameye bağlı bir ihracat olmadığı için sağlıklı istatistik tutulmuyor. Lakin bizim üretimci firmalarımızdan aldığımız geri bildirimlere bakınca, bu yıl dizi ihracatında 600 milyon dolar geçeceğimizi öngörüyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
Türk imali içeriğinin temel sürükleyicisi olan dizi sinema ihracatının katma kıymetine dikkati çeken Avdagiç, “Bölüm başına aşağı üst 5 milyon TL’ye mal ettiğiniz bir diziyi, başarısına göre 400 bin dolara satabiliyorsunuz. Dizilerin peşinden sürüklediği markalar, kesimlerle bir arada devasa bir paha. Kültürümüzü dünyaya taşıması da en az ekonomik bedeli kadar önemli” dedi.
Yerli ve yabancı dijital sinema, görüntü platformlarının tesirini kıymetlendiren İTO Lideri Avdagiç, kesin sayılar bilinmese bile Türkiye’de dijital platformların toplam abone sayısının 4 milyon civarında olduğunun kestirim edildiğini söylemiş oldu. Avdagiç, “Tabi burada bir sineması tek bir sefer satın alana da abone deniyor. Abonelerin aşağı üst yüzde 75’i yabancı dijital platformlara üye. Yerliler de kıymetli gelişim arasında” dedi.
– “Dijitalle korsana hacet kalmıyor”
Avdagiç, dijital dizi, sinema, görüntü platformlarının işlerin yayılmasında faal rol oynadığını, dizi, sinema, cümbüş sanayimizi genel itibariyle büyüttüğünü söylemiş oldu. Avdagiç, “Pandemiden daha sonra dijital platform izlenirliği ve sayıları dünya genelinde epeyce süratli yükseldi. 10 yılda alacağımızı kestirim ettiğimiz yolu 1.5 yılda aldık. Herkes konuta kapandı ve izledi bir biçimde. bir daha dijitallerin şöyleki bir yararı var. İnternet üstündeki korsan kayıtlarımızı da telafi etmeye yarıyor. İşlerimiz, dizilerimiz fazlaca tanınan olduğu için epeyce süratli korsana düşebiliyor. Diziyi bugün seyrediyoruz yarın Rusça alt yazılı izleyebiliyoruz, ancak dijitalle korsana hacet kalmıyor” dedi.
Dijital platformun tesirlerine işaret eden Avdagiç, şunları söylemiş oldu: “Dijital platformlar oyunculara, senaristlere direktörlere piyasaya kaidelerinin epeyce üzerinde fiyatlar ödeyip kendilerine bağlıyorlar. Üretim şirketleri başrol oyuncularına kısım başı 80-100 bin TL ödüyordu. Dijitallerde 100 bin dolarlara çıktığını duyuyoruz. Oyuncu platforma gidiyor. Bakınca tüm ülkelerde yayında daha fazla ülkede tanınacağım diyor. Haksız da değil olağan olarak. Bütçeleri epeyce zorluyorlar ve bütçelerin şişmesine sebep oluyor. Ayrıyeten platformlar bir dizinin, sinemanın tüm dünya haklarını satın alıyor. bir daha bu diziyi öbür bir ortamda satamıyorsunuz. Mahallî üretimciyi koruyacak bir ekip yasal düzenlemeler bölümün geleceği için değerli olacaktır.”
– “Türk dizilerinin ikinci vatanı Latin Amerika oldu”
Avdagiç, Türkiye’nin pandemi sürecinde dizi üretimi, sinemaları az duraksayan az ülkelerden olduğunu kaydetti. Avdagiç, “Biroldukca ülkede daha uzun mühletler yapımlar durdu. Biz üretime hayli kısa bir ‘pause’ verdik. bir daha dijital sayesinde fazlaca da tanınan olmadığımız kimi pazarlarda da görünüyor olmaya başladık. Bilhassa Batı Avrupa’da Almanya ve İspanya’da süratli gidiyoruz” dedi.
Avdagiç, Türk üretimlerinin son periyotta en çok popülarite kazandığı ülkelerden birinin İspanya olduğunu vurguladı. Avdagiç, “İspanya’da firmalarımızın epey önemli rating sonuçları aldığını duyuyoruz. Oyuncularımız büyük ilgi ile takip ediliyor ve ödüllendiriliyor. Batı Avrupa’nın bölgesel marketi İtalya’da duygusal içeriklerimiz büyük ilgi ile takip ediliyor. Oyuncularımız mahallî üretimlerde yer alarak memleketler arası başarılara imza atıyor. Bunlar bizim için fazlaca değerli. Brezilya’da bir daha epeyce güzel gidiyoruz. Türk dizilerine en çok talep artışının yaşandığı bölgelerden biri Latin Amerika. Adeta Türk dizilerinin ikinci vatanı Latin Amerika oldu. Türk sinemaları, tüm dünyada olduğu üzere Latin Amerika’da da bir muvaffakiyet örneği olarak gösteriliyor. 2018’den 2022’ye kadar 5 yıldır Latin Amerika’da Türk dizisi damgası vurulmuş durumda. 2020’nin ortasından itibaren yani pandeminin başlamasıyla Türk dizilerine LATAM denilen Latin Amerika’daki ilgi, Türk dizilerine olan küresel talebin de üzerine çıktı. Romantik dramalar, tarihi diziler, romantik güldürüler son periyotta Latin Amerika’da fazlaca uygun iş yapıyor.”
foreks.com
Uluslararası imal ve cümbüş içerik fuarı MIPCOM’a İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) ulusal iştirak tertibine ile Türkiye’den 20 firma dahil oldu. Fuara 13 şirket de ferdi stantlarıyla katılıyor. 100 ülkeden 4 bin 700 global içerik satın alıcısı, fuarın düzenlendiği şenlik sarayının yapımcılarla dolu koridorlarını doldurdu. Fuara ziyaretçi giriş bilet fiyatı bu yıl 1.550 Euro olarak belirlendi.
Fuara İTO’nun ulusal iştirak standı altında Altınsay Filmişleri, Atlas Global Medya, Azar Yapım, Fauna Yapım, Gain Medya, Grafi 200 Yapım, Hacıyatmaz Sinema, Hayat Görsel Yayıncılık, Kadraj TV, Match Point, Mako Post, Medyablue, Media Hub, Parlonist Çeviri, Saran Memleketler arası Filmcilik, Semerkand, Sera Filmcilik, Siyahmartı Animation, Siyah Sekiz Medya, VFX İstanbul katılıyor.
TRT, Acun Medya, ATV, Calinos Entertainment, Eccho Rights Türkiye, Küresel Agency, Intermedya, Kanal D, MADD, Merzigo, Mistco, Raya Group, SPI / Filmbox ise kendi standlarıyla en yeni üretimlerine pazar arıyorlar.
Fuara çevrimiçi katılan İstanbul Ticaret Odası Lideri Şekib Avdagiç, gazetecilere yaptığı açıklamada, MIPCOM’un içerik sanayisini şekillendiren trendleri yakalamak için ülkü bir merkez olduğunu vurguladı. Avdagiç, “Yapımcılarımız, TV platformlarımız, telif ve çeviri şirketlerimiz MIPCOM’da iş kontaklarını geliştirmek için yanlışsız imkanları bulacaklar. Fuardan yeni dizi satışları, ortak imal mutabakatları için döneceklerine eminiz” dedi.
– 150 ülkede 100’e yakın Türk dizisi yayında
Şu anda 100’e yakın Türk dizisinin, dünyada en az 150 ülkede oynadığını belirten Avdagiç, dizi fiyatlarının pandemiden etkilendiğini de kaydetti. Avdagiç, “Pandemi öncesinde düzgün bir Türk dizisinin bir kısmının dünya satışlarının toplamı 650 bin doları bulurken, artık kısım başı toplam hasılat 350-400 bin dolar düzeyinde. Ancak satış adetlerimiz süratle artıyor.” sözlerini kullandı.
Dizi ihracatı sayılarına ait bir soru üzerine Şekib Avdagiç, “Doğrusu şu kadar ülkeye, şu bedelle diziler sattık üzere bir kayıt yok. Beyannameye bağlı bir ihracat olmadığı için sağlıklı istatistik tutulmuyor. Lakin bizim üretimci firmalarımızdan aldığımız geri bildirimlere bakınca, bu yıl dizi ihracatında 600 milyon dolar geçeceğimizi öngörüyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
Türk imali içeriğinin temel sürükleyicisi olan dizi sinema ihracatının katma kıymetine dikkati çeken Avdagiç, “Bölüm başına aşağı üst 5 milyon TL’ye mal ettiğiniz bir diziyi, başarısına göre 400 bin dolara satabiliyorsunuz. Dizilerin peşinden sürüklediği markalar, kesimlerle bir arada devasa bir paha. Kültürümüzü dünyaya taşıması da en az ekonomik bedeli kadar önemli” dedi.
Yerli ve yabancı dijital sinema, görüntü platformlarının tesirini kıymetlendiren İTO Lideri Avdagiç, kesin sayılar bilinmese bile Türkiye’de dijital platformların toplam abone sayısının 4 milyon civarında olduğunun kestirim edildiğini söylemiş oldu. Avdagiç, “Tabi burada bir sineması tek bir sefer satın alana da abone deniyor. Abonelerin aşağı üst yüzde 75’i yabancı dijital platformlara üye. Yerliler de kıymetli gelişim arasında” dedi.
– “Dijitalle korsana hacet kalmıyor”
Avdagiç, dijital dizi, sinema, görüntü platformlarının işlerin yayılmasında faal rol oynadığını, dizi, sinema, cümbüş sanayimizi genel itibariyle büyüttüğünü söylemiş oldu. Avdagiç, “Pandemiden daha sonra dijital platform izlenirliği ve sayıları dünya genelinde epeyce süratli yükseldi. 10 yılda alacağımızı kestirim ettiğimiz yolu 1.5 yılda aldık. Herkes konuta kapandı ve izledi bir biçimde. bir daha dijitallerin şöyleki bir yararı var. İnternet üstündeki korsan kayıtlarımızı da telafi etmeye yarıyor. İşlerimiz, dizilerimiz fazlaca tanınan olduğu için epeyce süratli korsana düşebiliyor. Diziyi bugün seyrediyoruz yarın Rusça alt yazılı izleyebiliyoruz, ancak dijitalle korsana hacet kalmıyor” dedi.
Dijital platformun tesirlerine işaret eden Avdagiç, şunları söylemiş oldu: “Dijital platformlar oyunculara, senaristlere direktörlere piyasaya kaidelerinin epeyce üzerinde fiyatlar ödeyip kendilerine bağlıyorlar. Üretim şirketleri başrol oyuncularına kısım başı 80-100 bin TL ödüyordu. Dijitallerde 100 bin dolarlara çıktığını duyuyoruz. Oyuncu platforma gidiyor. Bakınca tüm ülkelerde yayında daha fazla ülkede tanınacağım diyor. Haksız da değil olağan olarak. Bütçeleri epeyce zorluyorlar ve bütçelerin şişmesine sebep oluyor. Ayrıyeten platformlar bir dizinin, sinemanın tüm dünya haklarını satın alıyor. bir daha bu diziyi öbür bir ortamda satamıyorsunuz. Mahallî üretimciyi koruyacak bir ekip yasal düzenlemeler bölümün geleceği için değerli olacaktır.”
– “Türk dizilerinin ikinci vatanı Latin Amerika oldu”
Avdagiç, Türkiye’nin pandemi sürecinde dizi üretimi, sinemaları az duraksayan az ülkelerden olduğunu kaydetti. Avdagiç, “Biroldukca ülkede daha uzun mühletler yapımlar durdu. Biz üretime hayli kısa bir ‘pause’ verdik. bir daha dijital sayesinde fazlaca da tanınan olmadığımız kimi pazarlarda da görünüyor olmaya başladık. Bilhassa Batı Avrupa’da Almanya ve İspanya’da süratli gidiyoruz” dedi.
Avdagiç, Türk üretimlerinin son periyotta en çok popülarite kazandığı ülkelerden birinin İspanya olduğunu vurguladı. Avdagiç, “İspanya’da firmalarımızın epey önemli rating sonuçları aldığını duyuyoruz. Oyuncularımız büyük ilgi ile takip ediliyor ve ödüllendiriliyor. Batı Avrupa’nın bölgesel marketi İtalya’da duygusal içeriklerimiz büyük ilgi ile takip ediliyor. Oyuncularımız mahallî üretimlerde yer alarak memleketler arası başarılara imza atıyor. Bunlar bizim için fazlaca değerli. Brezilya’da bir daha epeyce güzel gidiyoruz. Türk dizilerine en çok talep artışının yaşandığı bölgelerden biri Latin Amerika. Adeta Türk dizilerinin ikinci vatanı Latin Amerika oldu. Türk sinemaları, tüm dünyada olduğu üzere Latin Amerika’da da bir muvaffakiyet örneği olarak gösteriliyor. 2018’den 2022’ye kadar 5 yıldır Latin Amerika’da Türk dizisi damgası vurulmuş durumda. 2020’nin ortasından itibaren yani pandeminin başlamasıyla Türk dizilerine LATAM denilen Latin Amerika’daki ilgi, Türk dizilerine olan küresel talebin de üzerine çıktı. Romantik dramalar, tarihi diziler, romantik güldürüler son periyotta Latin Amerika’da fazlaca uygun iş yapıyor.”
foreks.com